Erdoğan / Gülen?!
(ya da Kor'düğümün anahtarı; "28 Şubat" Çiller, Akşener mi yoksa AB'den Yılmaz (Erdoğan) mı veyahut Brexit'ten bakınca düşman kardeşler, AB'den bakınca siyam ikizi, can ciğer kuzu sarması?!)
“Kalabalıklar, şekillenmenin getirdiği zaferden habersizdir. Hangi saflaşmayla galip geldiğimi herkes bilir ama zafere hangi saflaşmayla ulaştığımı kimse bilemez.”
Sun Tzu
...
24
DURUM
Global köy'e dönen dünya'da teknoloji ortak, içerik benzer, sadece dil farklı.
Kelimelerin anlam değeri üzerinden konuşulan / paylaşılan konulara bakılacak olursa, o nokta'da da birçok ortak yan var.
Teknoloji geliştikçe, telefonlar akıllandıkça, insanlar robot'laşıyor.
İnsan olma özelliklerinden çıkıp maymun'laşıyor.
İnsanlar maymun'dan gelmedi ise BOP'ta bu kadar çok maymun türü nereden çıktı, nasıl türedi?!
Medyatik şempanzeler kimler?!
...
Cevabını arayan basit soru şu:
Dünyanın herhangi bir yerinde internet farklı mı çalışıyor?!
Ya da cep telefonları?!
Glokal aroma: Google / Yandex.
Silah sanayi de benzer hikaye.
Doğu / Batı farkı diye bir şey kalmadı.
"Demokrasi vitrin'i" hariç.
"Tüketim"e dayalı "modernleşme anlayışı" her yerde her şeyi tüketmedi mi?!
"Zihniyet farkı" deseniz, hala geçerli ama acun'layan medya her yerde aynı medya.
Basit soru:
Erdoğancılar meydanlarda "demokrasi nöbeti" tutarken, dünya'ya hangi demokrasi'nin alt mesajını geçmiş oluyorlar:
a. AB demokrasisi
b. Erdoğan demokra'sisi
Etki / tepki ve/veya Mursi / Sisi sarmalı.
Karabiber kavanozunun üzerine şeker etiketi yapıştırınca içindeki olur mu şeker!?
Velev ki, öyle, elma'nın denenmesi yenmesidir.
Lezzet farkı.
...
Bir diğer soru:
Erdoğan mı Gülen mi, hangisi?!
El cevap:
Devlet'i hala yüksek, hafif bürokratlar yön'lendirdiğinden tercih zorunlu!
Sermaye, medya deseniz hakeza öyle.
Para yoksa işin içinde ne selam verirler, ne de...
Gülen ya da Erdoğan fark etmez, her iki isim'in de bu devlet'e ettiğini edecek adam aransa çok zor bulunur.
Her ikisi de geçmiş.
Her ikisi de dün'ün, kanlı BOP'un hikayesi.
28 Şubat'ta Gülen dürtmese, kelebek etkisinden mülhem 2002'ye gelinir miydi?!
Nüans?!
Kor'düğümün çözüm'ü çerçevesinde Erdoğan.
Her zincir en zayıf halkası kadar güçlü ise stres testi başladı.
Diğer soru:
Gülenciler mi daha çok zarar verdi Türkiye'ye, Erdoğancılar mı?!
Her iki taraf'ın da, ticaret'e, siyaset'e, ulus devlet'e, laik'liğe, demokrasi'ye, din'i konulara bakış'ları arasında ton farkı var.
Bu sebep'ten bir dönem iyi anlaştılar.
Siyah'ın ton'ları nedir ne değildir?!
3 Y sorunsalı.
Gülen'cilerin 15 Temmuz gecesi yaptıkları, Erdoğan'cıların yanlışlarının örter mi ve/veya siyah gece'nin sır'ları "bu konjonktür"de ne kadar daha gizem'ini koruyabilir?!
...
15 Temmuz real politik:
Acem Harp kapsamında, Erdoğan engelsiz!
Astığı astık, kestiği kestik.
2007 öncesinde, TBMM'den geçmeyen 1 Mart Tezkeresi çerçevesinde asker hedef'e konulmuştu.
"Biz değil onlar yaptı" diye parmakla işaret edilmişti asker.
Sonrasında yaşanan çuval vak'ası ve 2007 Silivri kumpas süreç'i.
Ne kadar takoz var ise temizlendi, dalga dalga.
Artık Ak Parti ya da Erdoğan'ın İran'la savaş'masının önünde engel kalmadı.
Daha net ifade ile "bahanesi kalmadı", ölmek dışında.
Ki bu konjonktürde o bile zor.
Alacaklı alacağını tahsil edene kadar "Çin işkencesi'nde kararlı.
15 Temmuz 2017 gecesi dünya'ya geçilen poz'un ön yüzünden "Erdoğan Saddam" enstantanesi vardı, arka yüzünde İran'la savaşmaya hazır "Tek Adam".
Başkumandan, Başkan, Başbakan, Genel Başkan hasılı her şey'den sorumlu Erdoğan.
Her şeyi açık seçik yazsak da, mevcut ağ'dan ya da giydirilen deli gömleğinden bir türlü sıyrılamıyor ise "ak irade", yol'un sonu bu demek.
O zaman değişmez kural, yapamayan gider, yapanlar gelir.
...
Bir diğer kare:
15 Temmuz Gülen (FETÖ) kalkışması üzerinden 'kendi karşı darbe'sini, 'karşı devrim'ini yapmış Erdoğan enstantanesi.
Batı'ya "Saddam gibi" meydan okuyan, eksen'i ABD'den Rusya'ya, İsrail'den İran'a kaydıran, AB'ye kırmızı kart gösteren " Kasımpaşalı Tayyip poz'u.
Son'dan bir önceki Menderes, Mursi poz'u.
Bu nokta'da bir başka soru:
Çin işkencesi nedir, ne değildir?!
Siyasal kürt hareketi, söz verildiği halde TBMM'den geçmeyen 1 Mart Tezkeresi sonrasında palazlandı.
Ardından TSK sanık PKK tanık oldu.
Şimdi de Barzan'giller Başkan.
Final sahnesi dilemma:
Ya İran'la harp ya da 28 Şubat push.
The Other's filmi üzerinden bakıldığında süreç'e; "Kim hayalet kim canlı"?!
"Karşı darbe" enstantanesi yükseliyor ise adım adım, 15 Temmuz gecesi her ne plan'landı ise amaç'ına ulaştı, ulaşıyor diye bakmak da mümkün.
Reis.
Nüans?!
Final sahnesinde, kim ne ekti ise onu biçiyor!
Yeniden Laik Türkiye, yeniden Atatürk.
Nokta.
...
VAZİYET
15 Temmuz gecesi Fox'ta İlker Başbuğ vardı.
Elinde lav silahı ile medya'ya verdiği brifing enstantanesi bir yanda, Fox'taki "hadi lafı uzatma, topla, diğer konuklar var, onlar da konuşacak" temalı lakırdılar diğer yanda.
Verdiği mesaj'lar güzeldi ama sözde muhalif "sakallı sunucular"ın olduğu kanalda, Başbuğ'u konuşurken kaç kişi ciddiyetle dinledi?!
"Kurt kocayınca kuzunun maskarası olur" derler.
Medya güç'e tapar ise Başbuğ'da güç olmadığına inandıkları için mi sık sık istiskal ettiler, lafını bal'sız kestiler?!
Koskoca 28 Şubat, Başbuğ'un ağzı ile Çiller'den tanık'lık yapması için ekran'dan ricacı oluyor, nereden nereye?!
Çiller'i ikna edemeyen, Erdoğan'a, Gülen'e nasıl doğru yol'u göstersin!
Misal o misal, arkası yarın satir ortada:
İsmail Küçükkaya, cevaben Erdoğan ve Dinçer uygulatmadı, deyip MİT'i arkaladı.
İyi güzel de istihbarat'ta fırıldak bitmez, konumuz bu değil!
Ülke parçalanırken "kim daha cici devlet memuru" yarışması yapmıyoruz ki!?
MİT, siyasi irade'nin emrinde ise Genelkurmay başka irade'nin mi emrinde?!
(NATO, AB?!)
Kaldı ki, BOP'ta siyasi irade hangi merkez'lerin emrinde ise güvenlik bürokrasisi de benzer hikaye değil mi?!
Yönlendirilen devlet'te, devlet memuru, hangi devlet'in memuru?!
Bir başka soru:
BOP'ta maskara olmayan paşa kaldı mı?!
TSK'nın itibarı yerlerde.
Gözünün üstünde kaşın var, hikayesi.
İstihbarat savaşlarında istihbaratçılar, değer'ler üzerinden ucuzlatma illüzyonu yaptıklarından şimdilik kaydıyla gerçeklik bu!
Altın çöp'e düşse vs vs vs.
Atatürk Türkiyesi'ne "şehla bakışlı" morbit obez kanarya'dan Aziz Yıldırım peltek Türkçesi ile gürlüyor, morbit obez de olsa Gülen yağdırıyor, morbit obez de olsa Erdoğan gümbürdetiyor ama kumandanlar hariç.
Neden, niçin, niye?!
BOP'ta tasfiye edilmek istenen, taşeron asker yapılmak istenen bir ordu var.
Para, makam vb üzerinden t'avlanan t'avlanana!
İçinden Laik'liğin çıkartılıp Barzan milliyetçiliğinin şırınga edilmek istendiği, tasfiye aşamasındaki bir Jandarma.
Atatürk Türkiyesi'ni yıkmak için öncelikle Atatürkçü Ordu'yu yıkmak, tasfiye etmek, itibarsızlaştırmak gerektiğini biliyor, operasyonu yapan adres'ler.
TSK ile sorunu olanları BOP'ta durduk yere iktidara iliştirmediler.
Maşa varken el kirletmediler.
Ne var ki, büyük resim'de bir şey değişti, eşzamanlı kelebek etkisi.
Güvenlik'i Ankara Zabıtası sağlamayacağına göre, konjonktür ortada.
TSK yükselen yek değer.
Bu kapsamda, İlker Başbuğ, 15 Temmuz gecesi net konuştu:
FETÖ için açılan 15 Temmuz tarihine düzeltme yaptı, Ergenekon, Balyoz kumpaslarını hatırlattı.
MİT, Ak Parti ve/veya AKP, yılan kendisine dokunmadığı sürece zararsız kabul ettiğinden, 15 Temmuz gecesi için sürpriz demek abartı olur, her şey göstere göstere geldi.
Başbuğ, 15 Temmuz sonrasında, direksiyon tamamen Erdoğan'a geçtikten sonra ordu içinde yapılan tasfiyelere dikkat çekti.
Doğa boşluk kaldırmaz ise süreç ortada:
AB / Brexit makası.
Erdoğan "turkuaz halı"nın üzerinde nereye koşuyor?!
Başbuğ, MİT Müsteşarı'nı alamayan ama Genelkurmay Başkanı'nı alabilen FETÖ için Erdoğan'ın neden sessiz kaldığı sorusunun cevabını ise medya'nın araması gerektiğini söyledi.
Nüans?!
O gün Erdoğan'a baskı / şantaj yapıp Başbuğ'u alabilen ve/veya "etki altına alabilen irade" diyelim, 15 Temmuz gecesi nutuk çekilerek durdurulabilir mi?!
15 Temmuz gecesi çekilen nutuk, verilen mesaj üzerinden Batı'ya, "Türkiye'de karşı darbe'yi Gülenciler değil, Erdoğancılar yapıyor, eksen kayıyor" resmi verdirildi.
Başbuğ da kibarca bu noktalara dikkat çekti.
Gülen her dönemde büyümüştür ama en çok Özal döneminde büyümüştür, diye altını çizdi.
Ezcümle:
28 Şubat şakası üzerinden TSK, Gülen'cilerin, FETÖ'cülerin "karşı darbeciler"in elinde oyuncak oldu ise medya'da enseye tokat muamele görüyor ise ölümcül obezite sorunu yaşayan Kanarya'ya bakmak elzem.
Başbuğ konuştu, mesaj verdi, ne var ki "rica ile minnet ile" vatan kurtulmaz ki?!
Kimya'da bazı maddelerin yanyana getirilmesi tehlike arz eder, bu sebep'ten aynı ortamda bulundurulmaları dahi ciddi sakıncalıdır.
Dikkat ölüm tehlikesi.
Örnek: Gülen, 28 Şubat saflaşması ya da Gülen, AKP saflaşması vb.
Leb.
Nokta.
...
DURUM
15 Temmuz gecesi herkes kahraman.
En kahraman Doğan Medya.
Kabahat samur'dan kürk olsa kimse üstüne alıp giymek istemezmiş!
"Aman ağzımızın tadı kaçmasın".
2002'den ve/veya 2007'den bu yana merkez medya'nın hali ortada.
Soru
15 Temmuz gecesi Doğan Medya'yı ele geçirmiş olsalardı, TSK'nın destek vermediği bir kalkışmada, f'cuntacılar amaçlarına ulaşabilir miydi?!
15 Temmuz kalkışması üzerinden ortaya ne çıktığı malum:
Yeni kapı ve/veya Barzan Republic.
Aydın Doğan, kendisini arayan her yöneticisine "demokrasiye sahip çıkalım" notu düştüğüne göre bir diğer soru:
2017 gerçekliğinde demokrasi'yi hangi değerler, hangi semboller temsil ediyor?!
Alışveriş merkezine adını verdikleri Trump'ın demokrasi'ye bakışı hangi yön'de: AB mi Brexit mi?!
İsrail mi İran mı?!
Turkuaz halıda koşturulan Erdoğan'ın girdiği yol ortadayken, hangi demokrasiye bağlı olunduğunun altını çizmek gerekmez mi?!
Laik, çağdaş Atatürk Türkiyesi, medeniyet'e açılan yek kapı.
Nüans?!
Laik elit erkeğe "pembe pantolon", muhafazakar erkeğe "kadın satıcısı kıyafeti" BOP'un modası!
Kaldı ki, Aziz Yıldırım'ın gazetecileri Gülenci'yken bir anda, 15 Temmuz sonrasında Erdoğancı oldular, ne değişti?!
Bir defa dönen yine dönmez mi?!
Bir defa satan yine satmaz mı?!
Atatürk Türkiyesi kaybederken kazan'anlar, morbit obez'leşenler kimler?!
Ezcümle:
En büyük güvenlik açığı kalemi.
Bu kadar toksik malzemeden final sahnesinde çıksa çıksa, yeni süreç'in temeline dolgu malzemesi çıkar.
Tüm çakma kahramanlar, aferistler, İsrail / İran makas'ında.
Nüans?!
15 Temmuz gecesi yaşanan kalkışma, İsrail / İran makası çerçevesinde bir sınama ise büyük resim'deki real politik ortada.
Ilımlı ya da radikal dinci akımlar ya 28 Şubat üzerinden tasfiye ya da İran'la savaş'ta taşeron asker.
Dilemma.
Brexit'te "kavgalı, düşman kardeş" olan Erdoğan / Gülen, AB üzerinden bakıldığında can ciğer kuzu sarması ise bir başka soru:
"Med & Cezir" nedir, ne değildir?!
Mevsim Son'bahar.
Katafalk.
Nokta.
17 Temmuz 2017
@HayrullahMahmud
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder