24 Temmuz 2017 Pazartesi

Deprem Nöbet'i?!

Deprem Nöbet'i?!

"Görebildiğimiz yanlışları düzeltmediğimiz sürece, göremediğimiz felaketler meydana gelir.”
Benjamin Disraeli
...
DURUM
Bir taraf, "Adalet" için yürüyor.
Diğer taraf, "Demokrasi" için nöbet'te.
2007 öncesinden mülhem "kelebek etkisi" çerçevesi'nde, "yapay deprem"ler Türkiye'yi vurmaya devam ediyor.
Acem HAARP.
Soru şu:
Büyük ermeni kürt (barzan) devleti kapsamında, deprem nöbetleri ne zaman başlayacak?!
Ya da deprem'i (HAARP) yürüyerek ve/veya nöbet tutarak önlemek mümkün mü?!
Hasılı:
Aynı şeyleri tekrar ederek farklı sonuçlar elde etmek mümkün değil.
Ezcümle:
Neo 17 Ağustos.
Nüans?!
Türkiye, 2002'den farklı olarak, eksen'lerin odak'ında.
Basınç çift taraflı ve de eşzamanlı.
ABD "şeytan" Rusya "Melek" değil.
Nokta.
...
VAZİYET
Kitabın adı: Her Devrim Adamı
http://www.dunyakitap.com/kitap/her-devrin-adami-p369512.html
Yazarı: Hugo Hortung
Çeviren: Prof. Dr. Vural Ülkü
İnkılap Kitabevi
2003
ANKA Basım A.Ş.
295 sayfa
7,25 TL
(…)
“Her Devrin Adamı” (Almanca orjinal başlığı: “Wir Wunderkinder”), II. Dünya Savaşı sonrası Alman kitap ve sinema dünyalarının en başarılı, en tanınmış eserlerinden birisidir. Hugo Hartung, yakın dönem Alman tarihi ile birbirinden son derece farklı iki Alman’ın yine de tipik hayat hikayelerini olağanüstü bir ustalıkla iç içe örmüştür. Bir tarafta İmparatorluk döneminden Federal Almanya’ya kadarki zamanda daima “yukarıda”, her devrin adamı olmayı başaran Bruno Tihces vardır; onun karşısında ise, okuldan sınıf arkadaşı, zamanın güçlükleri arasından binbir zahmetle yol bulmaya çabalayan, hiçbir zaman başı dertten kurtulmayan “dürüstler”den birisi. Yazar, bu hayat hikayelerinin yardımıyla, 1912-1955 arası Alman tarihini ele alır ve onunla gayet esprili biçimde hesaplaşır. “Her Devrin Adamı”, ele aldığı dönemin yer yer çok güçlü bir istihza ile yer yer de ince ve duygulu tonlarla süslü, hem eğlenceli, hem eleştirel bir tablosudur.
(…)
Sayfa 3:
“Eli yanmış harika çocuk, harikalardan korkar!”
Alman halk deyimi
(…)
Sayfa 64:
Darbeci Polterzeh’in Hikayesi!
(Bu bölüm atlanabilir ama atlanmamalı!)
(…)
Sayfa 88:
Günümüzden Bir Tablo: Bisküvi Satan Bir Barones!
(Enflasyonun zirvesinin yaşandığı 1923’te Almanya’da 1 ABD Doları 4,2 trilyon Mark’a çıkmıştı.)
(…)
Sayfa 100:
Kendisini görür görmez “Heil!” diye bağırdım, “Deutschland erwache!” diye haykırıp sağ kolumu iyice ileri uzattım.
(“Almanya Uyan!” Naziler’in parolası!)
(…)
Sayfa 104:
Çadırdaki keyifli adam, “Türk rolü yapabilir misiniz?”diye sordu. “Talihiniz varmış, sizden öncekine felç indi.”
Ne Türkçe bildiğimi, ne de gösterecek kadar adalem olduğunu itiraf ettim kendisine. Öğlenki tecrübelerimden cesaretimi yok etmişti. Ama sonunda sadece bir barakada “Türk Balı” satacağım ortaya çıkınca, bu işi yapabileceğimi söyledim.
(Türk Balı: Almanya’daki panayırlarda çok satılan, ballı, yumurtalı, bademli ve cevizli bir çeşit helva!)
(…)
Sayfa 134:
Gazetecilere özgü hafif kendini beğenmişlikle ve ertesi gün Wera’ya yazacağım mektuba eklemeyi düşündüğüm notları içimden formüle ederek, gençlerin hareketlerini seyrediyordum.
(…)
Sayfa 139:
Schutzstaffel – Naziler’in özel “Muhafız Kıtaları”!
(…)
Sayfa 189:
Son derece gizli bilgilere sahip adam, anlaşılan her şeyi çok iyi biliyordu!
(…)
Sayfa 189:
Rehber Almanca ve İngilizce olarak, “Bayanlar, baylar, şimdi de büyük çalar saati göreceğiz” dedi.
(…)
Sayfa 190:
Ben aforoz edilmiş, işten atılmış küçük gazeteci, şehir turu yapan otobüsün arka tarafına oturdum ve “büyük dünya” rolümü oynadım.
http://www.toplumsalbilinc.org/forum/index.php?topic=2185.0
(…)
Sayfa 273:
Hatta 97 yaşındaki “Dinç” bir hanımı, zarif bir gazeteci ateşiyle tam gözünden avladım.
(…)
Sayfa 277:
20 Haziran 1948’de Batı (Amerikan, İngiliz, Fransız) işgal bölgelerinde gerçekleştirilen “Wahrungsreform” ile eski Reichmark dolanımdan kaldırıldı. “Deutsche Mark (DM)” geçerli kılındı. Bankalardaki tasarruf hesapları 10:1 oranında değiştirildi.
(…)
Sayfa 284:
Bruno, Münih döneminden bazı eski parti arkadaşlarıyla gizlice bağlantı kurmuştu. Bunların bazılarının nüfussuz, bazılarının da politik mevki ihtiraslarından kurtulmuş olduklarını görünce, hepsiyle ilişkiyi kesmiş, Federal Almanya Cumhuriyeti’nin 1949’da kuruluşundan sonra, Frav Müler – Gegginger’e söylediğine göre, “Oradakilere şöyle bir bakmak için” Başkent Bonn’a gitmiş. Bir kere daha, bir iktidar sahibinin, pek de tesadüfen olmayan bri şekilde yolunu beklemiş, fakat hayatında ilk defa olarak ebedi sadakat ve itaat yemini etmemiş. Muhakkak ki, artık yaşlanıp olgunlaşmış biri olarak Leipzig’de ve Münih’te yaptığı gibi “Hurra!” ve “Heil!” çığlıkları da atmamıştır fakat gene de şapka çıkarıp selam verişi, ekibe katılma daveti taşıyan bir bakışa yol açmış olabilirdi. Böyle bir bakış gerçekleşmemiş.
http://www.patronlardunyasi.com/haber/Merkel-Aydin-Dogan-a-neden-tesekkur-etti/118275
(…)
Sayfa 289:
Ancak, cenaze töreni sırasında…
...
DURUM
Fi, nedir ne değildir?!
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ayse-arman/yazar-ressam-psikoterapist-can-manay-sanilan-cem-mumcu-gerceklik-kadar-seksi-hicbir-sey-yoktur-40521362
http://www.ntv.com.tr/galeri/yasam/fi-dizisi-hakkinda-her-sey-fi-dizisine-yeni-oyuncu,iY0E8Tzf-E2ZOq1vjW9NuA
https://eksisozluk.com/fi-ci-pi--4665638
https://www.haberler.com/akilah-azra-kohen-kimdir-fi-ci-pi-uclemesi-9025002-haberi/
El cevap:
Post modern harp.
İstihbarat savaşları.
BOP'un final'İnde, bir istihbarat diyor ki:
Sıfır nokta'sındaki bir psikiyatr'ı aldık, zaaf'ları üzerinden avladık.
Sonra sosyete içinde adını dolaştırıp "merak" uyandırdık.
Ardından da, "merak" edip giden, adını hasta olarak kaydettiren kim varsa kayda aldık.
"Beyaz Yakalı Türkler'in sır'ları."
Yani?!
Kitap, kitap'tır.
Film, film'dir.
Top, top'tur.
Nüans?!
İstihbarat savaşlarında her şey silah'tır.
Hasılı:
Bu kitap ve film üzerinden merak edilmesi istenen hassas nokta, doktor'un adından ziyade VIP hasta listesinde kimler var?!
Ezcümle:
Bir varmış, bir yokmuş.
Nokta.
...
24
http://www.hurriyet.com.tr/kandilliden-son-dakika-deprem-aciklamasi-2162017-40526842
http://www.yeniakit.com.tr/haber/kuveyt-iranli-diplomatlari-sinir-disi-etti-358122.html
https://www.aydinlik.com.tr/ozgurluk-meydani/2017-haziran/irak-in-derin-orgutu-kesnizani
http://gazetemanifesto.com/2017/07/20/almanyadan-turkiyeye-sert-yanitlar-cok-sabir-gosterdik-tango-iki-kisiyle-yapilir/
https://tr.sputniknews.com/ekonomi/201707211029374443-istanbul-cadde-bosalma-istiklal-bagdat-nisantasi/
http://www.haberturk.com/dunya/haber/1571655-abd-savunma-bakani-mattis-deas-lideri-bagdadi-nin-hayatta-oldugunu-dusunuyorum
http://www.hurriyet.com.tr/aksa-atesi-40527659
http://www.hurriyet.com.tr/beyaz-sarayi-karistiran-istifa-40527658
http://www.hurriyet.com.tr/alman-ic-istihbarat-baskani-turkiye-rakip-40527637
http://www.hurriyet.com.tr/abdden-kuzey-koreye-seyahat-yasagi-40527614
https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201707221029385661-abd-ypg-dsg-isimlerini-degistirdiler/
https://tr.sputniknews.com/ekonomi/201707211029384727-fitch-turkiyenin-kredi-notu/
https://tr.sputniknews.com/abd/201707221029385344-abd-iran-ultimatom-mahkumlari-serbest-birakin/
https://tr.sputniknews.com/turkiye/201707221029385261-thy-ucagi-havada-arizalandi/
http://www.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/1571805-bodrum-dan-kacis-650-tl-ye-firladi
http://www.dw.com/tr/bild-berlin-t%C3%BCrkiye-ile-savunma-projelerini-ask%C4%B1ya-al%C4%B1yor/a-39779185
http://www.milliyet.com.tr/trump-john-bass-i-aday-gosterdi-dunya-2488449/
http://www.dw.com/tr/rakamlarla-almanya-t%C3%BCrkiye-ekonomik-ili%C5%9Fkileri/a-39779201
http://www.hurriyet.com.tr/egedeki-siddetli-depremden-son-dakika-haberleri-2162017-40526625
https://tr.sputniknews.com/yasam/201707211029371178-taksi-ses-goruntu-kaydi-hukukcu-tepkili/
https://tr.sputniknews.com/turkiye/201707211029370432-alperen-israil-protesto-sinagog-onunde-eylem-yapti/
https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201707201029367702-kuveyt-iranli-buyukelci-terk/
http://www.haberturk.com/dunya/haber/1570218-almanya-da-guvenlik-alarmi-berlin-havaalani-bosaltildi
http://www.haberturk.com/dunya/haber/1569588-disisleri-bakanligi-ndan-ukrayna-uyarisi
https://washingtonhatti.com/2017/07/20/halkbankasi-ceosu-hakan-atilla-da-kefaletle-serbest-kalma-talebi-yapti-butun-varligini-teminat-olarak-sundu/
http://haber.sol.org.tr/toplum/zonguldakta-cezaevinde-mahkumlar-zehirlendi-203562
http://www.bbc.com/turkce/40678821?
http://patronlardunyasi.com/haber/-Deve-sidigi-sifadir-diyen-ilahiyatciya-bir-kavanoz-deve-sidigi-sundu-O-zaman-icin/194313
http://haber.sol.org.tr/toplum/ankarada-fabrika-iscileri-yemekten-zehirlenip-hastaneye-kaldirildi-203561
...
Arşiv'den KİTAP Özeti
Kitabın adı: MÜNİH’TE BİR CAMİ / NAZİLER, CIA VE MÜSLÜMAN KARDEŞLERİN BATI’DAKİ DOĞUŞU
http://www.dr.com.tr/Kitap/Munihte-Bir-Cami/Lan-Johnson/Arastirma-Tarih/Politika-Arastirma/Dunya-Politika/urunno=0000000399881
Yazarı: Ian Johnson, 2010
Mikado Yayınları
Çeviri: Serhat Ataman
Mayıs 2012
242 sayfa
23 TL
(…)
Bir Nazi casusunun büyüleyici soğuk savaş hikayesi... CIA tarafından yönetilen bir radyo istasyonu ve Batı’da merkez haline gelen bir cami... 11 Eylül’de uçakları kaçıranların Avrupa’da yaşadıkları öğrenilince Washington Post yazarı gazeteci -yazar Ian Johnson bu grupların Batı’da nasıl var olduklarını merak etmeye başlıyor. Johnson, Londra’daki radikal İslami eserler satan bir kitapçıda Müslümanlık’la ilgili kitaplara bakarken Müslümanlık’ta 4 adet caminin önemli olduğunu görür. Biri Mekke’deki Büyük Cami (her yıl milyonlarca Hacı’nın uğrak yeri), Kudüs’teki Mescid-i Aksa (Hz. Muhammed’in (S.A.V) cenneti gördüğü varsayılan yer), harikulade Sultanahmet Camii ve Münih İslam Merkezi. Ian Johnson, Almanya’da yaşamış biri olarak Münih İslam Merkezi’nin bu görkemli gruba uymadığını düşünür. Cami hakkında, Almanya’nın daha küçük İslam organizasyonlarından biri olduğunu bilmektedir; ancak Münih şehri İslam’ın merkezlerinden biri değildir. Cami ise Almanya’daki en büyük camilerden biri hiç değildir. Yine de birilerinin tapınağında ölümsüzleştirilmiştir. Münih’e giden Ian Johnson, camiyi bulur, kapısındaki görevliden cami hakkında bilgi alamayınca iyice kuşkulanır ve araştırmaya karar verir.
(…)
Sayfa 19:
Subay güldü. Nazi gamalı haçı taşıyordu ama eski okul Prusyalı’ydı. Adamlar esiriydi ve sorumluluğu altındaydı. Görevi ağır bastı ve işlerinin tamamlanması için cephe gerisine gönderildiler.
(…)
Sayfa 20:
Kafkaslarla Naziler daha çok ilgileniyorlardı.
(…)
Sayfa 55:
Daha önce kullandığı, Rusçalaştırılmış ismi Garif yerine Garip “Bir anda etnik Türk olduk. Bana Kaşgar’daki Xinjiang bölgesine ait bir kimlik verdiler. Ben bu sayede hayatta kaldım” demişti Sultan.
(…)
Sayfa 57:
Özgür Radyo o kadar çok Nazi işbirlikçilerine sırtını vermişti ki, onlar olmadan istasyon kapanırdı. Bir tahmine göre Özgür Radyo’da daha önce Naziler için çalışmış kişilerin oranı yüzde 75 – 80 arasındaydı.
(…)
Sayfa 71:
Bazı hacılar için, “954 yılı Haccı biraz farklıydı. Olgun domatesler ve güçlü ciğerlerle teçhiz edilmiş iki CIA destekli Müslüman, Mekke’yi soğuk savaş arenasına döndürdüler…”
(…)
Sayfa 77:
Hakikaten de “çarpıcı belgeler” hazırlanmıştı.
(…)
Sayfa 77:
Ancak Münih Müslümanları birkaç yumruk atacaktı.
(…)
Sayfa 81:
HARAP BİNA: GİRERSENİZ RİSKİ TAMAMEN SİZE AİTTİR.
(…)
Sayfa 91:
Ali Kantemir; “Uzun yıllar İngilizler’in para ödediği eski bir devrimci.” Ahmet Nabi Magoma da dahil olmak üzere, İslam kucaklaşması için harcanan çabalarda pay sahibi olan hemen herkes oradaydı.
(…)
Sayfa 93:
Sultan; “Burada Hac İdaresi’nde hizmetçi olarak çalışan basit, yaşlı bir Arap’ın SSCB hakkında görüşlerini dikkate almamız gerekir” diye yazmıştı. “Nereden geldiğimi söylediğimde, bana hemen ‘Moskova iyidir. Orada başka Müslümanlar da var. SSCB’den her yıl hacılar geliyor. İngiltere, Fransa, Amerika’nın hepsi gavur. Onlar bizim düşmanımız’ dedi.”
(…)
Sayfa 95:
“POLİTİK OLARAK AKILLI BİR HAREKET” CAMİ PLANLANIYOR!
(…)
Sayfa 97:
Kırk yıl süren “Soğuk Savaş” süresince Batı Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri çok yakın müttefiklerdi.
(…)
Sayfa 98:
“Mein Kampf (Kavgam – Adolf Hitler)  kitabını Almanya’da masa üstüne çıkartmayı amaçlayacak türde Nazi değillerdi. Ama milliyetçi – emperyalist açıdan, Almanya’nın menfaatlerini her şeyden önde tutuyorlar” diyordu, grup hakkında hazırlanan bir devlet raporunda.
(…)
Sayfa 103:
Batı Almanlar, bir senedir devam etmekte olan Namangani tartışmasına, Namangani’yi Müslümanlar’ın baş imamı atayarak son vermeyi kararlaştırdılar.
(…)
Sayfa 112:
Müslüman Kardeşler örgütü büyüdükçe, bu kalp iki milli konuya odaklanmaya başlamıştır. Bunlardan ilki, tüm Mısırlılar’ın da katılacağı sömürge karşıtlığıdır. Diğeri ise İsrail’e Yahudiler’in göç etmesine karşı çıkmaktır… Müslüman Dünya” için yanıltıcı bir tabirdir Yahudi aleyhtarlığı. İslam en başından beri hiçbir zaman uzay boşluğunda bulunmamış, her zaman için diğer dinlerle ilişkide olmak zorunda kalmıştır.
(…)
Sayfa 113:
Savaş sırasında Nazi propagandaları da bu fikirleri körüklemeye devam etmiştir. Alman radyoları Yahudi aleyhtarı yayınları Ortadoğu’ya da yönlendirmiştir.
(…)
Sayfa 119:
“Mısır gençliğinin ilgilendiği tek şey İngilizleri atmaktır” dediği rapor edilmişti.
(…)
Sayfa 125:
ANLAŞMALI EVLİLİK
(…)
Sayfa 134:
“Almanya hiç kimsenin kontrol etmediği bir kapı, çünkü kapıcısı yok. Herkes kafasına göre girip çıkıyor” şeklinde bir mektup yazmıştır von Mende’ye, 1960 yılının Mart ayında.
(…)
Sayfa 137:
Bavyera Göçmen Bakanlığı’nın görevi, yerel Müslümanlara yardım etmekti.
(…)
Sayfa 145:
İşin ilginç yanı, Alman raporuna göre, Kemal doğrudan CIA için yapılan teklifi reddetmişti. Çünkü örgütün Sovyet ajanlarının sızması ile bozulduğunu düşünüyordu.
(…)
Sayfa 147:
“Çok akıllıca bir iş yaptı. CIA ajanına kendisi için çalışmasını teklif etti.”
(…)
Sayfa 151:
Almanlar açısından artık Ramazan ve Amerikalılar durdurulacak gibi görünüyordu.
(…)
Sayfa 153:
Ürdün Kralı Hüseyin ve Libya ile Türkiye’deki işadamlarından da bağış sözü almıştı.
(…)
Sayfa 154:
“Görevimiz Münih’te bir cami inşa etmektir.”
 (…)
Sayfa 163:
Ramazan’ın fikirleri Seyit Kutb ve daha sonraları Usame bin Ladin tarzı saf İslami düşünce tarzını benimsiyordu.
(…)
Sayfa 164:
KONTROL KAYBEDİLİYOR
(…)
Sayfa 167:
Artık Ramazan Camii projesinin başındaydı ama Birleşik Devletler’den bağımsız hareket ediyordu.
(…)
Sayfa 172:
1990’lı yıllarda el Kaide ve İslamcı terörizmin yükselişiyle, Birleşik Almanya’nın ulusal istihbaratı tekrar bu gruplar üstüne odaklanmaya başladı. Ancak sahnede tek bir grup kalmıştı: Müslüman Kardeşler Örgütü. Sessizce Münih Camiini Batı Dünyası’na yayılmak için bir güvenli kıyıya dönüştürmüşlerdi.
(…)
Sayfa 175:
On bir yıl önce Rabıta’yı kurmada yardımcı olduğunda Ramazan’ın gücü en tepe noktasına ulaşmıştı.
(…)
Sayfa 188:
Bir yıl sonra grup, Suudi Arabistan’da toplanarak UİDE’yi Birleşik Devletler’e taşıma kararı aldı. Lugano toplantısına da katılmış bulunan önde gelen İslam düşünürlerinden İsmail Faruki’ye kürsüsünün bulunduğu Temple Üniversitesi yakınlarında, Pennsylvania’da merkezi kurma görevi verildi.
(…)
Sayfa 194:
Bugün, çoğu Müslüman 2 milyon Türk kökenli vatandaş Almanya’da yaşamaktadır.
(…)
Sayfa 195:
Almanya’daki Türkler anavatanlarından Süleymancılar ve Necmettin Erbakan taraftarlarını getirmişlerdir.
(…)
Sayfa 196:
2004 yılında, Londra’nın ücra semtlerinden birinde, küçük bir otelde…
(…)
Sayfa 198:
Bu zihniyet dünyayı iki kampa bölmektedir: Korunacak olanlar (az sayıda iyi Müslümanlar)…
(…)
Sayfa 203:
Sonra, El Kaide’nin finans şefi olduğu ve Bin Ladin’in akıl hocası olduğu düşünülen Mahmut Selim vardı. 1998 yılında iş gezisi için geldiği Alanya’da, caminin yakınlarında küçük bir kasabada tutuklanmış, Amerika’ya iade edilmeden önce Halife’yi aramış ve ruhani talep etmişti.
(…)
Sayfa 215:
On yılın ikinci yarısında CIA dahi 1950’lerdeki zihniyetin bir devamı olarak Müslüman Kardeşler Örgütü’nü destekliyordu.
(…)
Sayfa 217:
Avrupa’da, Mısırlı bir baba ve Alman bir anneden doğan Zayat, Batı’da çok rahattı, ancak eski ülkesiyle yakın bağları vardı. Akıcı bir şekilde Almanca ve İngilizce konuşuyordu. Siyasi bilimler alanında bir Alman üniversitesinden yüksek lisans derecesi vardı.
(…)
Sayfa 224:
“… Her zaman camiler gizli yapılmalı!”
(…)
Sayfa 226:
Daha yakın bir geçmişte Alman Federal Polisi, Münih İslam Merkezi’ni basarak, para aklama ve diğer mali yolsuzluklar hakkında delil aramışlar.
(…)
Sayfa 227:
Türk Müslüman Kardeşler gibi Ramazan da, 1979 yılında gerçekleşen İran’daki İslam Devrimi’ne hayran kalmıştır. Her ne kadar kendisi Sünni, İran’dakiler Şii ise de, Tahran’la iyi ilişkiler geliştirmiştir.
...
Nokta.

22 Temmuz 2017
@HayrullahMahmud

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder