1 Ocak 2015 Perşembe

Fare, nasıl iyi pişer ve/veya Mısır'ın iyisi, hasat zamanı belli olur?!

Fare, nasıl iyi pişer ve/veya Mısır'ın iyisi, hasat zamanı belli olur?!

"Kötü şans seni yakalayacaksa, muz dişini kırabilir."
Afrika atasözü
...
DURUM
2015 güncesi.
İsrail / İran makas'ı kapsamında kanlı noel.
Medya başta olmak üzere her alanda çok sert kesişme.
Meteo: 28 Şubat
Ne var ki, 28 Şubat 1 medya fazlası ile ligt ve/veya diyet'te.
Medya'da 2015 şita / bahar dönüşüm sancıları.
LARP.
Bu kapsamda birkaç enstantane daha:
Haber şu:
Emin Çölaşan, Ertuğrul Özkök'ün kendisine yönelik sözlerine "Her patronun yağcısı, yüreksiz, ilkesiz, omurgasız, korkak Ertuğrul Özkök" diyerek cevap verdi.
Yorum şu:
Anlamak istemeyeni hiçbir mantık ikna edemez.
1. Sözcü'nün sponsorları arasında Aydın Doğan da var, Koç da, Hüsamettin Özkan vb de...
2. Hürriyet'in eski yazar, yönetmenlerinin toplama kampı'na dönüşen gazete'de yok yok; ne var ki, kamuoyunu yönlendirecek etki, güç, rüzgar da yok! Maaş'a bağlanmak başka iş, etkili muhalefet başka hikaye! Diğer Ertuğrul yani Ak'bay olanı zayıflama, diyet iş'inden rant kapma peşinde! Bilişsel çelişki! Yani, Sözcü'nün ok'ur kitlesinin temel meselesi zayıflamak, genç kalmak vs midir?! Mesaj sakat. Sözcü'nün ağzını büzmesinden "kolpa" yapacağı belliydi.
3. Ertuğrul Özkök, 28 Şubat 1'den Emin Çölaşan'ı muhatap alarak pas açtı, rol'ünü oyna mesajı verdi, anlayan çıktı mı?! Sanmam. Çölaşan'ın yazıları patronu Ertuğrul Ak'bay'ın diyet programı gibi! Hem zayıflayıp hem de kas yapmak mümkün ise onca anlı şanlı popüler yazar'a rağmen gazete neden kassız, "kodu mu oturtamıyor?"!
Demem o ki:
2015 şita çok sert ve/veya mümkünse hem diyet yapın hem de kas!
Doğan Medya Grubu üzerindeki baskı çok ağır.
Ne de olsa dam'dan düşenin halinden dam'dan düşen anlar.
İktidara yaltaklanan medya ile sözde muhalefet eden medya, aynı bakış açısında kuzu gibi.
Demem şu ki:
28 Şubat 1 içinden "toksik" Ertuğrul Özkök diyor ki:
"Çölaşan'la aynı kamp'ta değilim, değiliz!"
"Mesut Yılmaz'dan yana taraf'ız, makas'tan takas'la çıkmaya çalışıyoruz!"
"Ana'vatan"!
"Sorun biz'de değil, sözde muhalefet ettiğini iddia eden ulusalcı kalem'lerde."
Yani?!
Çölaşan'ın anlaması gereken, ulusal güvenlik meselesi "küresel güvenlik" meselesine dönüştü.
Şakası yok.
İsrail güven'de değil!
Bunun için de, işlev'ini yitirmiş, gazeteci, siyasetçi, bazı güvenlik bürokratları'nı birinci el'den sorumlu tutuyor.
(VIP suikast, cenaze mevsimi ve/veya av mevsimi!) 
Nüans şurada:
Ertuğrul Özkök'e çakmak'la, Erdoğan'a çakmak arasında fark yok!
Yıpranmış Ertuğrul Özkök'e çakarak kurtulmak, sarı'gül kurnazlık yaparak makas'tan takas'sız çıkmak mümkün değil!
Özetle:
İstiklal Marşı "Korkma" diye başlıyor.
Ne var ki, "korkmak" da son derece insani bir duygu!
BOP'un toksik varlıkları, metal yorgunluğu yaşayan 'kurnaz kalem'leri de İsrail / İran makas'ında.
Sebep?!
Bir korkak, koca bir ordu'yu bozar ve/veya devletlerin güvenlik'ini tehlikeye sokar.
Yani?!
İki gurbetçiden biri izinden dönmüş, hemşerisine memleketten haberler geçmekteymiş.
"Memlekete kar yağdı; kurtlar, çakallar köye indi" deyince, ikili (Çölaşan / Özkök) arasında şu diyalog geçmiş: 
"Etrafa zarar verdiler mi?" 
"Sizin cil horozu çakal kaptı!"
"Peki, Karabaş neredeymiş?" 
"Eşek, Karabaş ı tekmeyle öldürmüş!"
"Eşek değirmen'de değil miydi?" 
"Değirmenden babanın tabutunu getirmişti!" 
"Ne babam öldü mü?" 
"Öldü ya... Ananın ölümüne dayanamadı da!" 
"Ah anam ah o da mı öldü? Desene ocağım söndü. Evim boş kaldı." 
"Hayır, boş kalmadı. O da yangın'da yandı, kül oldu."
Yani?!
Arif olan anlar.
Yani?!
Diğer fıkra şu:
Dişi aslan bir ağacın altında uyurken, tilki gizlice gelip dişi aslanı becermiş. 
Aslan uyanınca erkek aslanın yanına gidip sormuş, dün geceki sen değilsen kim'di?! 
Erkek aslan duruma oldukça şaşırır, sinirlenip kükrer: 
"Bütün hayvanları toplayın, suçluyu bulup onu mahfedeceğim." 
Bütün hayvanlar toplanır, aslan "kim yaptıysa bunu elini kaldırıp öne cıksın" diye kükrer ama hiçbiri ses çıkarmaz. 
Derken toplantıya geciken çakal koşarak gelip arka sıralara yerleşir ve tilkiye "ne oluyor" diye sorar. 
Tilki de "Aslan kral, ormana bir müdür arıyor, talip olan elini kaldırıp öne çıksın diyor" deyince çakal hemen elini kaldırıp öne çıkar. 
Aslan herkesi gönderir ve akabinde çakalı sabaha kadar becerir. 
Çakal, sabah perişan halde yalpalaya yalpalaya yürürken tilkiyle karşılaşır. 
Tilki hafif gülümser ve ekler: 
"Bak, müdür oldun, bir anda yürüyüşün bile değişti."
Sözün özü:
GODOT geldi?!
2012 ( + 2015) Haf?!
Ay Işığı Sohbetleri.
Nüans şurada:
Adam asmaca final süreç'i.
Ertuğrul Özkök, Çölaşan'a dokunup hem pas açtı hem de önüne geçti, işimi yapıyorum mesaj'ı verdi.
Çölaşan konuyu anlamadı, kurnazlık yaptı, Özkök'ün gerisine düştü, gaz aldığını itiraf etti.
Bu kapsamda bir Afrika atasözü:
"Afrikada her sabah bir ceylan uyanır, en hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini; yoksa öleceğini bilir. Afrika'da her sabah bir aslan uyanır, en yavaş ceylan'dan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa aç kalacağını bilir. Aslan ya da ceylan olmanızın bir önemi yoktur. Yeter ki güneş doğduğunda koşmak zorunda olduğunuzu bilin."
Yani?!
Özkök, Çölaşan'gillerden daha hızlı koşuyor.
Çekirge istese de zıplayamıyor, sakat.
Yılmaz Özdil ise korkuyor, bırakabilse kaplumbağa gibi kabuğunun içine saklanacak.
Tuncay Özkan, Mustafa Balbay partili oldu, hem ürkek hem de korku'yorlar.
Uğur Dündar malum'unuz, cesaret'i ile göz dolduruyor.
"Toksik" AKP'den kurtulmak isteyen ya da İsrail / İran makas'ından çıkmak isteyen'in kalem'i keskin olacak ki, güvenlik'i hak etsin, koruma halkasının içine girebilsin.
Yani?!
Türkiye'nin güvenlik'ini tehlikeye atanlar İsrail / İran makas'ında.
Türkiye, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı, Davutoğlu'nun Başbakanlığı'nda parçalanmaya gidiyor.
Başkanlık sistemi ve/veya büyük barzan kurmaca takvimi adım adım.
Erdoğan / Davutoğlu; İsrail / İran makas'ında.
Ayrışma sert, süreç derinleşerek evrilmeye devam ediyor.
Netice:
Yol'lar bomboş.
Erdoğan "Saddam", Türkiye "Irak".
Güvenlik yok!
Bilinç yarılması yaşayan'lar için açık seçik yazalım:
Ulusal güvenlik yok, ortalık 12 Eylül öncesi gibi.
Enerji'sel güvenlik yok, Putin, NATO'ya harp ilan etti.
Kişisel güvenlik yok, mafya sistem'i ele geçirdi.
Kurum'sal güvenlik yok, istihbari darbe üzerinden sermaye baskı altında, kibarca şantaj diyelim.
Seyahat'sal güvenlik yok, uçaklar kayboluyor, gemiler çarpışıyor, yanıyor.
Finansal güvenlik yok, gizli / açık hesaplar güven'de değil.
Ezcümle:
Ölmeden anlamayanlar için son fasıl!
Süreç, enerji bazlı küresel güvenlik kapsamında, 'işlev görmeyen' eleman'ları İsrail / İran makas'ı üzerinden eliyor.
Kıyamet'e kulak tıkayanlara pamuk tıkıyorlar.
Nokta. 
...
Final süreç'i: Med & Cezir?!
Faruk Mercan: Orgeneral Aytaç Yalman Balyoz’u anlatıyor
İlker Başbuğ kumpas'çıları faş ediyor: Bunları yapan örgütlü bir yapı. Bir kişinin iki kişinin yapacağı bir olay değil. Kesinlikle örgütlü bir yapı, belki bazı yerlerden de destek alıyorlar bilemiyorum. İsim veremem; ancak içerisinde polis, hakim savcı ve TSK'dan da bazı hainler de var. Olmadan olmaz çünkü bu belgeleri veren.
Hüseyin Yayman: Ankara’da görüştüğüm askeri uzmanlar son olaylarda İran’a işaret ediyorlar. İran istihbaratının son dönemde Türkiye Hizbullahı’nın uyuyan hücrelerini aktif hale getirdiği iddia ediliyor. Tetiği çeken PKK veya Hizbullah olsa da arkasındaki görünmez aktöre iyi bakmak gerekiyor. 
IŞİD’e karşı yürütülecek stratejiyle ilgili değerlendirme yapan IKBY Başkanı Mesud Barzani Irak haritasının değişmesi gerektiğini söyledi.
Dinlemeler arası diyalog
Listede IMEI numarasından şu ana kadar adı tespit edilen gazetecilerin isimleri ise şunlar: Abdülkadir Selvi (TİT), Ahmet Hakan Coşkun (Hizbullah), Aslı Aydıntaşbaş (İBDA-C), Cüneyt Özdemir (Hizbullah), Mete Çubukçu (TİT), Güler Kömürcü (İBDA-C), Uğur Dündar (Hizbullah), Akif Beki (Organize) Mehmet Ali Birand (Hizbullah), Muharrem Sarıkaya (İBDA-C), Cüneyt Ülsever (Hizbullah), Nuri Elibol (Organize), Oray Eğin (Hizbullah), Sedat Ergin (Terör), Şükrü Küçükşahin (Hizbullah), Tahir Sarıkaya (Organize) ve Necmettin Erbakan İpek Tuzcuoğlu Şevket Kazan Cavit Çağlar Vuslat Doğan Mustafa Destici Aslı Aydıntaşbaş Fatih Çekirge (İBDA-C).
CEM KÜÇÜK: Ekrem Dumanlı yayın yönetmenliğinden ortaokul edebiyat öğretmenliğine geri dönebilir.
Akşam gazetesi yeni yıla sayılı günler kala 170 kişiyi işten çıkardı.
Yunanistan'da cumhurbaşkanı seçilemedi, erken seçime gidiliyor
Yunanistan'da, koalisyon hükümeti ve bazı bağımsız milletvekilleri tarafından desteklenen cumhurbaşkanı adayı Stavros Dimas, birinci ve ikinci turların ardından seçimin üçüncü turunda da yeterli oyu alamadı. Ülke erken seçime gidiyor.
MİLLİYET gazetesi genel yayın müdürü ve başyazarı Abdi İpekçi’yi 1979’da katleden, 1981’de de İtalya’da Papa 2’nci Jean Paul’e suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca yeniden dünya gündemine oturdu. Ağca'nın "seyahat için uygun olmayan belgeler taşıdığı" gerekçesiyle sınırdışı edildi
Almanya’da İslam ve yabancı düşmanı Pegida hareketine karşı internet üzerinden başlatılan ‘Biz halkız! Kökene, ten rengine ve dine bağlı olmaksızın’ kampanyasına destek 150 bini aştı. Amaç bir milyon kişiye ulaşmak.
AKP iktidarının 12 yıllık yönetiminde dört kişiden biri depresyonda, 25 bin kişi intihar etti, her beş çiftten biri boşandı, kadına şiddet yüzde 1400 arttı.
...
Ve...
Son olarak...
Bu anlamda, birkaç Afrika atasözü daha:
"Bir aslanla karınca kavgasında kazanan olmaz."
"Fark edilmek için çok küçük olduğunu düşünüyorsan, kapalı bir odada bir sivrisinekle uyumayı dene."
"Çocuk ve babası kılıçla yarışamaz." (Dyu ke oh ba ni vohn bodoa.)
"Kötü şans seni yakalayacaksa, muz dişini kırabilir."
"Bir çocuk kibritin içine elini sokarsa, yanar." (Dhu kpa sohn dyedeeh sin-in..)
"Tanrı asla taraf tutmaz." (Gedepoh ni zi kpodo)
"Dekorasyon gerçeğe uyum göstermez, gerçeğin de dekorasyona ihtiyacı yoktur." (Jaa se behn-indeh bun-wehnin)
"Küçük yerde yaygara çıkarılmaz." (Da ni se dyi boa ke nyohn ni dya bo banwohn.)
"Fare'nin içinden bağırsakları çıkarılmadıkça, fare iyi pişmez." 
(Bun-ehn ni se hwoun ke oh ni dyidi.)
"Yalnız bir kalp tek başına atamaz." (Hwodoun-ni-do ke oh ni fohn-nohn)
"Yemek yemekle büyüyemezsin." (Deh dieh se boaa)
"Olgun insan nerede yengeç kalbini bulacağını bilir."
Duman tek başına bal arıları etkilemez; bal-toplayıcı da etkiler.
"Tek bir elle boğa yılanı sarılmaz."
"John'un hurmasının yağı, John'un pirincinin üzerine dökülür."
"Biraz yağmur bile her gün nehirleri doldurabilir."
"Tavuk yerken tüylerini ön bahçeye atma."
"Nereye düştüğüne bakma ama nerede uyuduğuna bak."
"Eğer şehirdeki insanlar mutluysa, Şefi arayın."
"Eğer duvarlar sert olsaydı, altın, şehri alırdı."
"Sadece büyük ve güçlü bir ağaca inek bağlanabilir."
"Bir ev inşa edeceğin zaman , ormandaki ağaçların boyunu ölçme."
"Aşkın tokadı üzüm gibi tatlıdır."
"Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça, avcıların hikayelerini dinlemek zorundayız."
"Yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun, gözyaşlarımızın rengi aynıdır."
"Küçük ayıplar, büyük ayıplardan daha iyidir."
Ezcümle:
"Bilge herşeyi bilmez, sadece ahmaklar her şeyi bilir."
"Kaldırım ızgaraları, yalnız gezen fare'ler için değildir."
"Büyük ağaç devrilince, yapraklarını keçi'ler yer."
"Sular yükseldikce balıklar karıncaları yer, sular çekildikce de karıncalar balıkları yer. Kimse bu günkü üstünlüğüne gücüne güvenmemeli... Çünkü, kimin, kimi yiyeceğine, suyun kaldırma güç'ü (med & cezir) karar verir."
"İyi mısır hasat zamanı belli olur."
Nokta.


30 Aralık 2014
Hayrullah Mahmud

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder