4 Ocak 2015 Pazar

Başkumandan'ın "yeşil" kürkü ve/veya BOP'ta "fasit daire"?!

Başkumandan'ın "yeşil" kürkü ve/veya BOP'ta "fasit daire"?!

“Beklenmeyeni Bekleyin!”
Heraklit
...
JEOSTRATEJİK METEO
TC Atilla Kamer:
SAYIN MAHMUD, SÜLEYMAN ŞAH SAYGI KARAKOLU ÜZERİNDEN KARAKOL KOMUTANI ELDE TUTULUYOR!!! ŞUBATIN ARDINDAN MART GELİR DEĞİL Mİ????
İŞİD TERÖR ÖRGÜTÜ KARAKOL KOMUTANINI KAÇAKÇI İŞBİRLİĞİ ORGANİZASYONU İLE KAÇIRDI.!!! KARAKOL KOMUTANI TEK BAŞINA SİLAHINI KAPTIĞI GİBİ YANINA DEVRİYE ALMAYARAK KARAKOL KARŞISINDAKİ İŞİD TERÖR ÖRGÜTÜ MEVZİLERİNE MAYINLARI TEPELEYEREK GİTMİŞ!!! SURİYE SINIR KARAKOLUNDA GÖREV YAPAN ASTSUBAY, KAÇAKÇI KOVALARKEN SINIR ÖTESİNE GEÇTİ VE KAÇIRILDI. ASTSUBAYIN IŞİD TARAFINDAN KAÇIRILDIĞI 
Elcevap:
Sayın Kamer,
Malum adres, tepe'den tırnağa devlet olan AKP'den, Süleyman Şah açıklamasının gereğini yerine getirip getiremeyeceğini test ediyor (olamaz mı)!?
"Halep orada ise IŞİD burada" diyenler var!
Başkumandan'ın yeşil kürkü, yeni çıktı bu türkü.
11 Eylül'de Pentagon'u vurdular, neo 11 Eylül'de genelkurmay başkanı'nı kaçırırlarsa ve/veya RTE'yi Ecevit gibi hastane'ye yatırırlarsa, hiç şaşırmam!
Selamlar.
HM
...
DURUM
Meteo: 28 Şubat.
Gördüklerinin yarısına, duyduklarının hiçbirine.
Sadece ter ak'ıtmak yetmez, neyi neden yaptığını bilmek elzem.
"BÜYÜK OYUN" YENİDEN?!
19. yüzyıl sonrasında, İngiliz ve Rus İmparatorlukları arasında, özellikle Hindistan'ın sahip olduğu zenginliklerin ve sunduğu imkanların mutlak hakimi olmak için süregelen nüfuz mücadelesi, "Büyük Oyun" olarak adlandırılmıştır. Bu çerçevede yoğun olarak Orta Asya ve Afganistan ile kısmen Kafkasya, bu nüfuz mücadelesine sahne oldular. "Büyük Oyun" terminolojisinde de Kafkasya'ya, "dünyanın en büyük kalesi" denildi. Ancak Sovyetler Birliği'nin kurulmasıyla, uluslararası aktörlerin Orta Asya ve Kafkasya bölgelerinde doğrudan hareket imkanları ortadan kalktı. Böylece "Büyük Oyun" kavramı gündemden düştü. Sovyetler'in dağılmasını takiben ise farklı aktörler, bağımsızlıklarını yeni kazanan Orta Asya ve Kafkasya ülkelerinde etkinliklerini artırma gayretine girdiler. "Büyük Oyun" kavramı da çeşitli kesimlerce yeniden gündeme gelmeye başladı.
Yani?!
“Yüzyıldan fazla bir zaman önce çığır açan jeopolitik düşünür Harold Mackinder, Avrasya’yı kilit “dünya – adası” (world – island) olarak tanımladı ve “dünya – adasını yöneten, dünyayı yönetir” sonucuna vardı.”
Yani?!
Bulanık su'da duru hakikatler?!
"Jeopolitik teoriler arasında özellikle öne çıkan Harford Mackinder’in “Kara Teorisi”dir. Bu teoriye göre Asya, Avrupa, Afrika bütünü “Dünya Adası” olarak adlandırılır. Batı’da Volga, doğuda Sibirya, güneyde Himalayalar, kuzeyde Buz Denizi arasındaki bölge “Heartland (Kalpgah)” veya “Merkez Bölgesi” kabul edilmiş; Avrupa, Rusya’sının tamamına merkez bölgesi içinde yer verilmiştir. “Kara Hakimiyeti Teorisi”ne göre; Doğu Avrupa’ya hakim olan merkez bölgesini kontrol eder. Dünya Adası’na hakim olan Dünya Adası’nı kontrol eder. Dünya Adası’na hakim olan dünyayı kontrol eder. Tarih boyunca bütün büyük fatihler bilerek ya da bilmeyerek bu güzergahları izlemişlerdir."
(Batı’ya Direnen Devlet Rusya, Doç. Dr. Yaşar Onay, Yeni Yüzyıl Yayınları, Sayfa 80)
Yani?!
Tehirli 2012 Kıyamet Takvim’i.
Kitabın adı: “GELECEK 10 YIL!
Neredeydik… Nereye Gidiyoruz!”
“ABD- İran Uzlaşması!
ABD – İsrail ilişkilerinde köklü değişim!
Rusya – Almanya Yakınlaşması!
İran - Türkiye Rekabeti!”
Yazarı: George Friedman
Pegasus yayınları!
İngilizce’den Çeviren: Tayfun Törüner
Yayın tarihi: Nisan 2011!
Yani?!
Stratfor: Erdoğan'ın iki yıl ömrü var!
Gizli yazışmaları deşifre olan Straftor, bir kaynağına dayanarak Erdoğan için iki yıl ömür biçti. Doktorlar iddiayı kesin dille yalanlarken gerçekleri de açıkladılar!
Yani?!
Tevrat’ın şifresi!
2012 Kıyamet güncesi?!
Şifreye geçmiş ve gelecek hakkında ne sorarsanız cevabını biliyordu.
Ve bu da kısaca din öğretilerindeki "Kader" konusunun tamamen doğru olduğunun ve her şeyiyle belirli bir kaderin yürürlükte olduğunun kanıtıdır
Amerikalı araştırmacı Joseph Noah'ın şifre üzerinde yaptığı çalışmalar sonrası önümüzdeki günler için birer birer sorduğu sorular sonucu buldukları özetle şunlardır:
“2005-2012 yılları arası, dünyanın Yeni bir çağa geçişi öncesindeki ‘kıyamet’ dönemidir. Olaylar, Arap-İsrail çatışması ile, İsrail'in kuzeyindeki Megiddon dağındaki askeri alanın büyük ve birleşik Arap-Müslüman güçlerince işgali ile başlayacak. Har, dağ anlamına geliyor, Megiddon dağı ‘Harmegiddon’ yani Yuhanna’nın vahyinde bildirilen Armageddon harbi kıyamet sürecinin başlangıcı olacak Tevrat'taki şifreye göre. Daha sonra biyolojik silahlar ve nükleer silahlar kullanılarak dünya çapında bir harp söz konusu olacak. Bu arada Mars gezegeninin ayı olan Phobos, yedi parça halinde dünyaya çarpacak. Bütün bunlar olurken altıncı şakra realitesindeki alın şakrası (Lacivert renkli şakra) açık olanlara zarar gelmeyecek ve 2012'de büyük bir nüfus kaybından sonra dünya ve insanlık yepyeni bir çağa girecek.”
Yani?!
“Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız, vardığınız yerin önemi yoktur.”
P.Drucker
"Yaşam geriye bakarak anlaşılır, ileriye bakarak yaşanır."
J. Keth Moorehad
“Mal bir kahpedir, bir gün onun, bir gün bunun evinde sabahlar.”
Arap atasözü
Yani?!
BÜYÜK OYUN'da kim kimdir?!
Enerji bazlı dünyalar savaşında "Final süreç'i"?!
ABD?!
Küresel vizyonu: Amerikan rüyası: 
'Yeni Roma İmparatorluğu'
RUSYA?!
Küresel vizyonu: Sovyet Doktrini.
'Rus Emperyalizmi'
AVRUPA BİRLİĞİ?!
Küresel vizyonu: Demokrasi ve İnsan Hakları
'Yumuşak Güç İstilası'
İSRAİL?!
Küresel vizyonu: Siyonizm.
'Armageddon / Dünya Savaşı'
İRAN?!
Küresel vizyonu: Pers İslam'ı.
'Şia doktrini'.
TÜRKİYE?!
Küresel vizyonu: ?!
Kazanmak, kaybetmekten uzun sürer - Büyük oyuna hazır mısınız?
Star Tv'nin Eylül fragmanı.
Yani?!
"Paris'e en güven'li hangi yol'dan gidilir, Berlin mi yoksa Londra mı?" sorusunun cevabı kapsamında, Re'AKSİYON'un 13 numaralı final'inde; kaos'tan çıkış / çözüm şifresi olarak; Gazi & Akif bileşkesi verildi.
Çözüm o kadar kolay mı?!
Ter akıtmak, vatandaş'a haikakat ne ise anlatmak elzem.
Medya bu yüzden büyük dönüşüm'e hazırlanıyor.
Başka?!
Londra da, Berlin de ciddi baskı altında!
Almanlar, II. Dünya Savaşı öncesinde olduğu gibi hızla radikal'leşiyor.
Londra ise kalmayan güvenlik, Euro bölgesi sorunsalı ve Kraliyet ailesinin özel hayat sır'ları kapsamında baskı / şantaj altında!
Kor'düğüm.
Meteo: 28 Şubat: 
Mısır patlaması üzerinden İsrail'e güvenlik halkası.
Yani?!
Çankaya seçimleri daha tamamlanmadı, II. tur'dayız!
Eksen kaydıran, toksik neo Saddam Erdoğan, PKK yaltakçısı Demirtaş, İngiliz sevenler derneği üyesi Ekmeleddin'den oluşan bir kadro ile gidilen seçim'in neticesi, neo Mursi, neo Saddam, neo Menderes süreç'i değil midir?!
Başka?!
2015 Şita?!
"Delik'e süpürmeyin İran operasyonu'nda kullanın" ricası ve/veya Soçi'de kayan eksen kapsamında, RTE'nin sorun yaşadığı adres'ler?!
1- Derin Küre!
2- Emperyal Devletler!
3- Uluslararası Sermaye!
4- Komprodor Burjuvazi!
5- Derin NATO!
6- TSK!
7- Derin Bürokrasi!
Yani?!
Papa, Mısır / Sisi üzerinden Erdoğan’a iki yüz’lü mesaj verdi:
“Ya büyük Barzanistan süreç’ini tamamlarsın ya da Mursi gibi düşersin!”
Yani?!
Mesaj net:
Her iki şık da aynı kapı’ya çıkıyor.
Batı Roma “Güvenlik” için "Vasıta-i ihtilali (ihtilal vasıtası)..."ye yeşil ışık yaktı. 
2015 Şita, (şikeli) İsrail / İran makas’ı üzerinden biçmeye başladı.
2015 Haziran güncesi, geri sayım devam ediyor!
Yani?!
Çok'lu satranç oynayan Putin, enerji bazlı güvenlik kapsamında "derin Avrupa" ile uzlaştı.
Neo 1993.
Yani?!
BÜYÜK OYUN'da her güç merkezi, AKP'nin mecburiyetleri üzerinden kazanç'ını maksimize etmekte ısrar edecek olursa bu yeni bir dünya savaşı sebebi!
Aklın yol'u, İsrail / İran makas'ından takas'la çıkmak!
Bunu söyleyen naçizane ben değilim, "enerji bazlı" büyük satranç tahtası üzerine dizili hamle derinliği söylüyor.
Yani?!
New York Times gazetesi, Ortadoğu haritasının yeniden çizilebileceğini ve 5 devletten 14 yeni devlet çıkabileceğini iddia eden haritalı bir analize yer verdi.
PARÇALANMA POTANSİYELİ YÜKSEK 5 ÜLKE
Deneyimli dış politika analisti ve gazeteci Robin Wright'ın haritalı analizine göre, gelecekte en büyük parçalanmayı ise Suudi Arabistan yaşayacak. Wright'ın analizine göre parçalanma potansiyeli taşıyan devletler Irak, Suriye, Suudi Arabistan, Yemen ve Libya olarak belirtildi.
SURİYE – IRAK
Alevistan, Kürdistan, Sünnistan, Şiistan
Suriye'nin parçalanmasıyla bu iki ülkenin olduğu coğrafyada en az 4 devlet ortaya çıkabilir. Akdeniz sahili boyunca Lazkiye merkezli bir Arap Alevisi devleti oluşurken, Kuzey Irak'taki Kürdistan Özerk Bölgesi ile Suriye'nin kuzeyindeki Kürt bölgelerinin birleşimininden, Türkiye'nin Hatay dışında bütün güney sınırı boyunca uzanan Erbil merkezli yeni bir Kürdistan doğacak. Irak'ın güneyinde Basra merkezli yeni bir Şii devleti doğarken, Suriye ve Irak'ın Bağdat ve Şam'ı da içeren sünni vilayetlerinde yeni bir Sünni Arap devleti doğacak. Ancak özellikle Irak'taki parçalanma ihtimali gerçekleşirse kolay gerçekleşebilecek bir parçalanma olmayacağı öngörülüyor. Musul ve Kerkük'te Kürt-Arap, Bağdat ve çevresi konusunda Şii-Sünni savaşı yaşanabilir.
SUUDİ ARABİSTAN
Wright'ın analizine göre Suudi Arabistan'da krallık gelecek prenslere geçtikçe, Suudi öncesi dönemden kalan derin kabile ayrımlarının derinleşerek bölünmeyi başlatma olasılığı gündemde. Bu senaryoya göre ülke, Hürmüz Körfezi bölgesindeki Doğu Arabistan, Hicaz'da Batı Arabistan, Yemen'e yakın bölgede bir güney Arabistan ve kuzeyde bir Kuzey Arabistan kurulacak. Ülkenin orta kesimnde ise Riyad merkezli bir Vehhabi Arabistan oluşacak.
Yemen
Yakın zaman önce birleşen Yemen, Güney Yemen'deki referendum sonrası yeniden Kuzey Ve Güney Yemen diye iki ayrı ülkeye bölünebilir. Bölünme sonrası Güney Yemen tamamıyla Suudi Arabistan'a da katılabilir. Bu durumda, Hint Okyanusu'nun Arap Körfezi'ne doğrudan irtibat kazanacak Suudi Arabistan'ın İran'ın Hürmüz Körfezi'ni kapatma korkusu da yok olacak.
LİBYA
Kabileler arasındaki büyük rekabet ülkeyi parçalanmaya götürebilir. Bu durumda, ülkenin doğuda Bingazi merkezli Sirenakya ve batıda Trablusgarp adlı iki devlete bölünmesi ihtimali var. Hatta, güney batıdaki Fizan da ayrılarak üçüncü bir devlet daha oluşturabilir.
Yani?!
Arif olan anlar!
Arif olmayanlar için liste'deki eksik ülke'yi tamamlayalım: Türkiye.
Laf'ın tamamı aptal'a söylenir.
"Yol'un sonunda enerji bazlı büyük Barzan devleti var, Türkiye parçalanmaya gidiyor" alt mesaj'ı veriliyor!
Bakmak ve görmek farkı!
Yani?!
Laf'ın tamamı:
“ABD ile AB, Türkiye üzerine anlaştı!” başlıklı “Gizli Protokol”ün diplomasi kulislerine sızan maddeleri şöyledir:
A- AB, Türkiye’yi üyelik süreci ile oyalayacak ve dikkatini sürekli AB’ye odaklayacak.
B- Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelik her açılımı AB tarafından Batı’ya yöneltilecek. Türkiye’nin Ortadoğu ve Kafkaslarla olan ilişkisi minimum noktada tutulacak.
C- ABD ve AB; “Rusya, İran ve Türkiye”nin birlikteliğini engellemek için işbirliği içinde olacak. Birlikte hareket edecek.
D- AB, Türkiye’yi üyelik için onurlandıracak ama tam üyelik kapısını aralayarak, geri dönülemez süreçlere girilmesine sebep olmayacak.
E- AB, Türkiye’nin üyeliğini 10 temel şarta bağlayacak.
1- Türkiye, Fırat’ın doğusunda bir Kürdistan Devleti’nin varlığını kesin olarak kabul edecek.
2- Hatay’ın, Adana’nın ve Mersin’in self-determinasyon haklarını tanıyacak.
3- Rum Patriği’nin Ekümenikliği’ni tanıyacak.
4- Ermeni soykırımını ve mağdur Ermeniler’e ya da Ermenistan’a tazminat ödemesini kabul edecek.
5- Laiklikte ısrarcı olmayacak. Eğer bir din adamı kalkar da Halifelik ilan ederse müdahale etmeyecek.
6- Türkiye’nin belediyeler tarafından yönetilmesi yönündeki tüm yasal hazırlıkları yapacak.
7- Tapu kadastro kanunu yeniden düzenlenecek.
8- İslam baskı altına alınacak.
9- Türklük baskı altında tutulacak.
10- Anayasa, Fedaralizme açık hale getirilecek.
F- AB üyeliği ile Türk sisteminin çözülmesi sağlanacak. Türk Devleti’nin Atatürkçülük, üniter devlet, üniter millet gibi kavramları terk etmesi için zorlanacak.
G- AB, Türkiye ile Ortadoğu ve Kafkaslara yönelik operasyon için çalışmayacak.
H- AB anlaşmayı bozarsa, ABD, Almanya’nın Doğu Anadolu, Fransa’nın Güney Anadolu’daki çıkar bölgelerini tanımayacak.
I- Rusya ve Türkiye’deki Avrasyacılık akımı “İsrail, Türkiye, Rusya” ekseni üzerine oturtularak, İsrail tarafından kontrol edilecek.
BOP’eşbaşı AKP ile “Kazan & Kazan” oynayan siyasi & yüksek bürokratik zevat’ın elindeki ‘yol haritası’nda bunlar yazılıdır.
Bu maddeler için “hayal mahsülü” diyenler çıkabilir, o zaman hemen sağlamasını yapalım.
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Güneydoğulu gazetecilere verdiği iftar yemeğinde, medyaya da yansıyan açıklamasında bakın ne diyor:
Kuzey Irak’ta özerk bir Kürdistan kuruldu. Başşehri Erbil’dir. Kuzey Suriye’de özerk bir Kürdistan kuruldu. Başşehri Kamışlı’dır. İran’da da özerk bir Kürdistan kurulacak. Başşehri Mahabad olacak. Türkiye’de de bir özerk Kürdistan kurulacak. Diyarbakır’ın ismi değiştirilerek ‘Amed’ yapılacak. Başşehir Amed olacak. Bu 4 başşehir Avrupa Birliği’de olduğu gibi yanlarına Ermenistan ve Ürdün’ü de alıp, sınırları da kaldırarak ‘ortak para birimine’ geçecek ve ‘Büyük Kürdistan Birliği’ hayat bulacak.”
Kim söylüyor bunları; Osman Baydemir!
Kim adına söylüyor; Barzani!
Kimin sayesinde söylüyor?!
İnsan zekası ile alay etmeye gerek yok, cevap ortada!
Sayın iddia makamı lütfetmiş binlerce sayfalık mütalaa kaleme almış, bu bağlamda diyeceğim şudur ki:
Sadece ter akıtmak yetmez, neyi neden yaptığınızı her daim bilmek şarttır.
Algı illüzyonu yaşamamak için “Gördüklerinin yarısına duyduklarınızın hiçbirine”!
Ezcümle:
Final süreç'i de iki yüzlü.
Bir yüz'ünde AB var diğer yüz'ünde 28 Şubat çarpması!
Ne var ki, İsrail / İran makas'ından takas'sız çıkmak mümkün değil!
Yani?!
BOP'ta, Erdoğan'ın AKP'sini NATO konseptinde devlet'in dam'ına çıkartan cenah, başta Fenerbahçe olmak üzere, Bahçeli MHP'si, Uzan'ın GP'si, Baykal'ın CHP'si, TÜSİAD; TOBB, Doğan Medya vb indirmek için ciddi ter ak'ıtıyor.
Nüans şurada:
2007'den sonra Gül'ün Çankaya'ya çıkması ile hikaye değişti!
2014'teki büyük resim dengesi, 2002, 2007, 2012'den çok farklı!
Gordion Düğümü,nasıl çözülür, nasıl çözülmez!?
İçinden geçiyoruz zaman'ın.
“Sular yükselince balıklar karıncaları yer! Sular çekilince de karıncalar balıkları!”
Kamboçya atasözü
“Timendi causa est nescire / Korkunun sebebi cehalettir.” 
Seneca
“İhtilal ne iyi, ne de fenadır. İhtilali şartlar yaratır. Eğer şartlar ihtilale gebeyse ve eğer iktidarlar bu şartları gereği gibi değerlendirmezse, ihtilal olur!”
“Eğer, insan hakları yürütülemez, vatandaş hakları zorlanırsa, ihtilal behemahal olur!”
İsmet İnönü (18 Nisan 1960 söylevinden)
Yani?!
Anlamak istemeyeni hiçbir mantık ikna edemez.
Nokta.
...
Final Süreç'i: Avrupa, II. Dünya Savaşı başlangıcındaki gibi saf'laşmış, Kıyamet'e yaklaşmış durum'da?!
Kraliyet ailesini sarsan seks skandalı
İngiliz Kraliyet ailesi üyesi Prens Andrew’un adının karıştığı reşit olmayan kızla cinsel ilişki skandalı büyüyor. Daily Mail Gazetesi’nin adını Virginia Roberts olarak verdiği kadın avukatları aracılığı ile yaptığı açıklamada sessiz kalmayacağını vurguladı.
"Türkler öldürülecek"
Son haftalarda Müslümanlara karşı ırkçı söylem ve eylemlerle gündeme gelen Almanya'da bir skandal daha yaşandı. Ülkenin Kuzey Vestfalya eyaletinin Dormagen kentindeki bir okula aşırı sağcılar tarafından ırkçı saldırı gerçekleştirildiği belirtildi. Faşistler, okulun duvarlarına "Türkler öldürülecek" şeklinde yazılar yazarak Nazilerin sembolü gamalı haç işareti çizdiler.
Ferit Şahenk'i çıldırtan şampanya! "Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz? S.ktirin gidin!"
Sözcü gazetesinin haberine göre, New York Post gazetesinden Ian Mohr 1 Ocak 2015 tarihindeki haberinde olanları şöyle anlattı:
Yılbaşı tatilini dünya jet sosyetesinin favori mekanlarından Karayipler'deki St. Barts Adası'nda geçiren işadamı Ferit Şahenk'in başına tatsız bir olay geldi.
Mohr, olaya bizzat şahit olan haber kaynağının ağzından yaşananları şöyle aktardı:
"Gündüz vakti düzenlenen partide insanlar dans edip eğleniyordu. Bir masa bol miktarda şampanya siparişi verdi. Şişeleri patlatmaya başlattılar. Birkaç damla şampanya, yanlışlıkla yakındaki bir davetlinin üzerine geldi.
Bu masum bir kazaydı. Ama ıslanan konuk pek eğleniyor gibi durmuyordu. Adeta öfke nöbeti geçiriyordu. 'Benim kim olduğumu bilmiyor musunuz? Ben Zuma'nın sahibiyim. S.ktirin gidin!' diye bağırdı.
Bu kişi Türkiye'nin en zengin adamlarından Ferit Şahenk'ti. Dubai ve Miami'de şubeleri bulunan, Manhattan'daki Madison Bulvarı'nda bir yenisini açmaya hazırlanan lüks restoran zinciri Zuma, onun sahibi olduğu Doğuş Grubu'na bağlıydı.
Şahenk'in bu sert tepkisinin ardından benim kaynağım olan kişi, 'Tamam şimdi hepimiz kim olduğunuzu biliyoruz' diye yanıt verdi. Doğuş Grubu'na ulaşmaya çalışsak da yanıt alamadık."
Radikal yazarı Armağan Çağlayan, Hürriyet'te çarpıcı röportajlara ve köşe yazılarına imza atan İzzet Çapa'yla konuştu.. İzzet Çapa, "Adam bana diyor ki "Pavyoncu nasıl gazetecilik yapabilir?" E gerizekalı, sekiz sene Boğaziçi Üniversitesi'nde okumuş bir adamın nasıl pavyoncu olduğunu sormuyorsun da, nasıl gazeteci olduğunu mu soruyorsun?" diyor.
Öyle bir yargı var ya. ‘Bunlar gazeteci mi?’ diye...
Cengiz Semercioğlu söyledi bunu. Ben de ona cevap olarak şunu söyledim: ‘Cengiz sen kariyerden geldin ne oldu? Ben bariyerden geldim ne oldu? Buna bir bakalım.’ Ben ‘yalancı gazeteci’, ‘gerçek gazeteci’, bunlara inanmıyorum. Okunuyorsan gazetecisin. Bir sürü güzel bloğa sahip insanlar var, gazete köşelerini işgal eden salaklardan daha iyi yazı yazıyorlar.
Bunu onlara sormak lazım. Meyve veren ağacı kökünden kesmek istiyorlar. Ben çok başarısız olsam Hıncal Uluç niye beni eleştirsin? Demek ki Hıncal Uluç beni okuyor ki bende eleştirilecek bir şey buluyor. Benim umurumda değiller ki. Kabul eden de umurumda değil, kabul etmeyenler de. Beni sonuç olarak çalıştığım gazete bağlar. Bugün Hürriyet’teyim, yarın başka. Oranın genel yayın yönetmeni beni bağlar.
Gayet güzel para alıyorum. Niye almayayım abi? Ben bir emek veriyorum. Benim şöhret olmak gibi bir derdim yok ki. Hikayeyi şöyle anlatayım. Bu işte bana emeği geçen insanlardan biri Fatih Altaylı’dır. İlk iş teklif etmeye gittiğimde “Başla” dedi. “Fatih Bey kaç para vereceksiniz?” dedim. “İzzet Çapa’nın paraya mı ihtiyacı var” dedi. Ben de ona dedim ki, “Sizin de aileden gelme bir sürü zenginliğiniz var. Arsalarınız var. Siz Turgay Bey’den (Ciner) para almıyor musunuz? Siz kendi yaptığınız işe göre para alıyorsunuz. Ben bir emek ortaya koyuyorum. Ben kalemimi satmıyorum ki. Yazı yazdığım köşeyi satmıyorum ki”.
Sen kimi okuyorsun? Her gün olmazsa olmazın var mı?
Ahmet Hakan’ı okuyorum. Ahmet Hakan’ın benim toplumda görmek istediğim insan özelliklerini yansıttığını düşünüyorum. Acımasızca başbakanı da eleştiriyor, ana muhalefet parti liderini de eleştirebiliyor. Ertesi gün hepsinden vazgeçip iyi bir iş yapmışsa onu da… Yani körü körüne bir şey yaptığını düşünmüyorum. Ertuğrul Özkök’ü okuyorum. Gülse Birsel’e deli gibi aşığım. İstesen de istemesen de Hıncal Uluç’u okuyorum! Alışkanlık oldu. Rahşan Gülşan’ı okuyorum. Kesinlikle bu aralar çok güzel yazıyor. Yılmaz Özdil’i okumuyorum mesela! Armağan Çağlayan’ın röportajlarını beğeniyorum, bu iltifat olsun diye söylemiyorum. Hiç röportaj yapmıyorum ben. Hiç yapmıyorum. Bana göre şu dönemde hem seçimleri hem de anlatımıyla… Ben beğeniyorsam bunu söylerim. Boktansa da boktan derim.
Müşteri değişti mi?
Ben geceleri çok gezmiyorum, gittiğim yerler çok limitli. Ben çok güzel gezen insanlar, parasının kıymetini bilen insanlar görüyorum. Gece hayatındaki gençlik faşizminin sönmeye başladığını görüyorum. Çünkü babalarının fazla gelirlerinin olmadığı için, oğulları da artık rahat para harcayamıyorlar. Siyah ceket, beyaz gömlek “Bana bir şişe Absent açar mısın?” diyen adamlar, havaya stantd atıp kavga çıkaranlar artık yok! Türkiye istesen de istemesen de bir şekilde muhafazakârlaşıyor, bunu kabul etmek zorundayız.
Hürriyet'in açıklaması şu şekilde:
Erbakan kabul etmemişti Erdoğan İsrail için çalışıyor
Vatandaşların bankalara borcu 350 milyar TL’yi aştı
Mevduat bankalarının tüketici kredileri, 26 Aralık ile biten haftada bir önceki haftaya kıyasla yüzde 0.55 artarak 267.45 milyar lira, kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 1.15 yükselişle 82.8 milyar lira oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ne göre, 26 Aralık ile biten haftada mevduat bankalarının tüketici kredileri yüzde 0.55 artarak 267 milyar 449 milyon 37 bin liraya çıktı. Kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 1.15 yükselerek 82 milyar 804 milyon 845 bin lira düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde taksitli ticari krediler yüzde 0.95 artarak 156 milyar 882 milyon 400 bin liraya ulaştı. 
Konut kredisi tutarı 114.4 milyar TL
Bu dönemde mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 114 milyar 444 milyon 376 bin lirası konut, 6 milyar 189 milyon 430 bin lirası taşıt, 146 milyar 815 milyon 231 bin lirası da diğer kredilerden oluştu. 2013 yılının aynı dönemine oranla mevduat bankalarındaki tüketici kredileri yüzde 13.34, taksitli ticari krediler de yüzde 29.79 arttı. Bireysel ve kurumsal kredi kartlarıyla yapılan harcamalar ise 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 8.76 azalışa işaret etti. Kredi kartı harcama tutarının 38 milyar 173 milyon 370 bin lirası taksitli, 44 milyar 631 milyon 475 bin lirası taksitsiz olarak gerçekleşti. Finansman şirketlerinin aynı dönemde kullandırdıkları tüketici ve taksitli ticari kredi tutarı 17 milyar 721 milyon 904 bin lira oldu. Bu tutar geçen haftaya göre yüzde 2.31, 2013 yılının aynı dönemine göre ise yüzde 23.17 artışa işaret etti.
İzmir’de kaç bin Suriyeli var?
Lübnan Suriyelilere vize uygulaması başlatıyor
Hollanda’daki Türk yeraltı dünyasının önde gelen isimlerinden Okan Fidan, başkent Amsterdam’da öldürüldü.
İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardımcısı emekli Albay Hasan Atilla Uğur, “Türkiye’de barınan 2 El Kaide mensubunun adını ABD’den öğrenen bizimkiler, yakaladıkları bu 2 El Kaide mensubunu ABD’lilere teslim etti. Bunun karşılığında ABD zaten Abdullah Öcalan’ı adım adım takip ediyordu. Abdullah Öcalan’ı paketledi ve buradan giden bizim ekibimize teslim etti” dedi.
Güngör Uras: Zenginler iyi harcıyor fakir yardımla ayakta!
2015'in başında çarşı-pazar ne durumda? Ayşe Hanım Teyzem'e bilgi vermek için dolaştım durdum. İstanbul o kadar büyük bir şehir oldu ki... Farklı gelir grubunda, farklı yaşam alışkanlığına sahip milyonların alışveriş alışkanlıkları da farklı. Ceplerindeki para miktarı da farklı... Kimisi var 3 kuruşluk yardımla yaşıyor, kimisi var milyonluk oto peşinde
Halı işi durgun
Cağaloğlu, Bab-ı Ali Caddesi'nde, varlıklı yabancı turistlerin alışveriş ettikleri dükkanlar var. Eski Hürriyet gazetesi binasının tamamını kiralayan Yavuz Aydemir'de 500 liralık kilim ve halıdan 20 bin dolarlık, 50 bin dolarlık kilim ve halıya kadar çeşit çeşit mal var.
Yavuz Aydemir, "Türk aileler eskisi kadar halı almıyor. Eskiden varlıklı aileler 10 bin TL'ye halı alırlardı. Yabancıların da varlıklısı İstanbul'a uğramaz oldu. Eskiden iyi halı müşterisi bir yabancı 10 bin dolarlık halı alırken şimdilerde 500 dolar 2 bin dolarlık halılarla ilgileniyor" diyor.
Bu pahalı otomobilleri evleri kimler alıyor?
Türkiye'de yaşayanların kullanılabilir geliri kişi başına ortalama 10.024 dolar. Gelir herkese adil dağıtılsa 10.024 dolar.
Nüfusun ilk 7 milyon 500 bini için ise kişi başı ortalama kullanılabilir milli gelir 3.218 dolar. Nüfusun 7 milyon 500 bin varlıklı kesimi için ise 32 bin 458 dolar.
Açık anlatımıyla en aşağıdaki 7 milyon 500 bin kişi Honduras şartlarında yaşarken, en tepedeki 7 milyon 500 bin kişi Fransa, Almanya hatta İsviçre halkının geliri kadar gelire sahip.
7 milyon 500 bin nüfus az nüfus değil.  
İsviçre, Avusturya, Danimarka, Norveç gibi ülkelerin nüfusuna yakın. Bu kadar kişinin milli gelirden aldıkları pay, İngiltere, Belçika, Almanya, Fransa'da yaşayanların kişi başı milli gelir rakamlarına eşit.
Türkiye'de insanlar varlıklı... Lüks otomobilden geçilmiyor. Milyon dolarlara konut satılıyor. Doğrudur... Ama bu 7 milyon 500 bin kişi için doğrudur.
Yukarıdakilere bakarken, aşağıdakilerin kullanılabilir gelirlerinin 10.024 dolar olan ortalama rakamın çok altında olduğunu  3.218 dolar olduğunu unutmamak gerekir.
Otolar boy boy 3 milyona satan var
Galerinin vitrininde lüks otomobiller boy boy sıralanmış. Rolls Roys ile Bentley yan yana. Maserati ile Ferrari yan yana. S Mercedes 500 ile Porshe'yi kenara koymuşlar.
Çekinerek içeriye girdim. Satıcı küçümseyerek beni süzdü... "En pahalı otomobiliniz hangisi" diye sorunca şaşırdı, "Abi ne yapacaksın? Sen bunları alamazsın" diye cevapladı. "Merak bu ya... Fiyatlarını öğrenmek istiyorum" deyince başladı anlatmaya... "En pahalıları önde duran Rolls Roys ile Bentley. İkisi de tam donanımlı. 900 bin euro'nun üzerinde ama 900 bin euroya olur."
"S 500 Mercedes kaça" diyecek oldum. "Boşver onu..." dedi. "Herkesin altında ondan var. Diyanet İşleri Başkanı'nın bindiği 1 milyon 300 bin liralık otomobilden mi alacaksınız?"
Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin perakende satış listesine baktım. Ocak - kasım arası 13 Bentley satılmış. Rolls Roys'un bayisi olmadığından ithalatı özel. 469 Porche, 10 Ferrari, 51 Jaguar, küçüğüyle büyüğüyle 25 bin Mercedes satılmış.
İlk 11 ayda satılan ithal binek otomobili sayısı 420 bin. Bizim ucuz yerlilerin satışı ithallerin yarısı kadar, 200 bin. Kim alır bizim 30 - 39 bin liralık yerlileri?
Şimdi denilecek ki, "Halkın parası yok, diyorsun... Kim alıyor bu otomobilleri? Nereden buluyorlar parayı?"
Vallahi ben de çözemedim. Parayı nereden bulduklarını benim gibi, vergiciler de bilemiyor. Çünkü bizim kanunlarımıza göre kimseye, "Nereden buldun parayı" diye sorma imkanı yok.
Şimdilerde Sultanhamam büyük değişim içinde. Piyasa çöktü.
Sultanhamam'ın çöküşünün bir değil, birçok sebebi var...
1) Ekonominin kötü gidişi. 2) Para ödememe alışkanlığı. 3) Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki terör. Bunlar genel nedenler, özel nedenler ise bunlara ek olarak şunlar: 4) Bölge bayilikleri toptancılığı öldürdü. 5) Eskiden tekstil ve mefruşat piyasası Sultanhamam'da toplanmıştı. Zamanla İstanbul'a dağıldı... Sultanhamam'ın büyüklükten gelen gücü, etkinliği kayboldu. 6) İşportacılık Sultanhamam'ın başbelası oldu. Özetle Sultanhamam'ın kendi gitti. İsmi kaldı yadigâr.
Moskova projesi, Suriye Meclis’inin fesh edilerek uluslararası gözetim altında seçim yapılması, yeni Meclis, yeni Anayasa, terörle mücadelede ordunun desteklenmesi, diğer taraftan Başkanlık seçiminde ise herhangi bir kişinin vetoya tabii tutulması gibi konular yer almaktadır.
6 ay cezaevinde yatan 31 yaşındaki K.K., cezaecinden çıktıktan 5 ay sonra eşinin doğum yapması üzerine çılgına döndü.
...
OKUR GÖRÜŞ
TC Lale Balcı:
Çok uzun bir yazıydı. Oku oku bitmek bilmedi..Ve çok farklı haberler var..Çoğu açık ve net yazılmış. Ama doğrusu kafam allak bullak oldu..
...
Fatma Zengin Söğüt:
bu adam gerçek mi yoksa kafa karıştırma işi mi görüyor bloğunu takip ediyorum çok da bilgileniyorum ama fazla şifreli konuşuyor ki orasını beğenmiyorum ... Arif olana her lafı söylemek gerekmez diyor ama her zaman sade ve anlaşılır yazmaktan yanayım böyle sanki her şeyi tek kendisi biliyormuş da karşıdakiler aptalmış gibi egzantrik ,gizemli takılmaya çalışan tiplerden hoşlanmıyorum ..kardeşim neyse derdin açık açık söyle yani sonuçta bu tarz yazım yanlış anlaşılmalara da sebep oluyorsa pek de faydalı olmuyor demektir .zaten her taraf toz duman beynimiz allak bullak olmuş allah allah ...
...
Fatma Zengin Söğüt:
İsrail -İran makası deyip duruyor sürekli ama ben bölgeye bir bakıyorum da BOP projesinden tek karlı çıkmış görünen iki devlet biri İsrail biri İran yanılıyor muyum ?
...
Şerafettin Terkeş:
HAYRULLAH BEY YAZILARINIZI PARÇA VEYA YEKPARE OLARAK PAYLAŞIYORUZ.SİZİN ÇAKDIGINIZ ŞİMŞEK SAYESİNDE UNUTTUGUMUZ BİR ÇOK ŞEYİ HATIRLADIK.LÜTFEN HAKKINIZI HELAL EDİN .ŞUNDAN EMİN OLUN ÇOK OKUNUYORSUNUZ ,HELE BOYALI BASINDAKİ FİKİR FAHİŞELERİNİ RAKAMSAL OLARAK YÜZE KATLARSINIZ.ÜZÜNTÜMÜZ BU EMEGİNİZİN MANEVİ KARŞILIGI VAR MALESEF MADDİ KARŞILIGI YOK.EMEGİNİZE SAYGI VE HÜRMETLERİMLE.
...
Ve...
Son olarak...
140 karakter Durum Analiz?!
Soru 1:
Sarıgül vakası için Gülen'gil familya ne der, Zaman neden suskun?!
Soru 2:
28 Şubat 1'den Sarıgül, Londra üzerinden Gülen'gillerle iş tutuyor ise Almanya üzerinden Gülen'gillerle iş tutan ve Erdoğan'ın siyasi yasağını kaldırtan Baykal ne mana?!
Soru 3:
İsrail / İran makas'ı ve/veya takas & makas zamanlarda; Gülen'giller, Baykal üzerinden mi yoksa Sarıgül üzerinden mi güvenlikli çıkış yapabilir!?
Soru 4: 
Lüküs batık lokantaların yazarı Hürriyet'ten İzzet Çapa, danışmanlık yaparak çok kazanıyor ise hangi isimlere danışmanlık yapıyor olabilir ve/veya batık yiyecek içecek sektörünü tek el'de toplayan lüks lokantacı medya patronu Ferit Şahenk, Çapa'da o kadar büyük ışık var ise neden kendine danışman yapmaz, Doğan'da kalmasına izin verir ya da kim kimin zekası ile alay ediyor keçi'nin olmadığı yerde?!
Soru 5:
NATO tasfiye edilmek mi isteniyor yoksa enerji bazlı güvenlik saflaşması kapsamında ABD, AB, Rusya üzerinden NATO'ya yeni bir rol / işlev mi kazan'dırılmaya çalışılıyor, Türkiye köprü ülke üzerinden, İsrail / İran makas'ı makas ise takas nedir?!
Soru 6:
Final süreç'inde kor'düğümü çözmek basit ise sokakta dağıtılan kredi kartı batıkları yüzünden kaç ev dağıldı, ev batıkları yüzünden evsiz kalanlar kimler, ABD, Avrupa'da yaşanan SSCB'yi dağıtan dip dalga nedir, ne değildir, Türkiye'yi bekleyen sosyal felaket'in sorumluları kimler, hangi medya?!
Soru 7:
Mafya savaşlarında şartlar gereği çok kan akıyor ise enerji bazlı rüşvet üzerinden avlanmış yüksek bürokrat, yüksek siyasetçi, yüksek gazeteciler'in sakal bırakması sebepsiz olmasa gerek! Kötü yol'a düşen'i çekip kurtarmak bu kadar kolay ise çekin bakalım kurtuluyorlar mı yoksa sizleri de kendi çamurları içine mi çekiyorlar ve/veya jilet hediye edin bakalım o gülen sakal'ları kesmeye yetiyor mu?!
Ezcümle:
Final süreç'i şaka değil!
Eğer bu bir şaka ise hiç de gülünç değil!
Neo II. Dünya HAARP'i.
Her gün, geçen gün'den daha sert.
Güvenlik yok.
Alacakaranlık kuşağı'nın içinden geçiyoruz.
BOP'ta "Fasit daire"?!
Herkesin yol'u kendine.
2002, 2005, 2007, 2009, 2012, 2014...
Nokta.

4 Ocak 2015
Hayrullah Mahmud

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder