13 Aralık 2014 Cumartesi

Sen öldün ha(z)cı ve/veya Diyanet'e soru: Melek'ler rüşvet kabul eder mi?!

Sen öldün ha(z)cı ve/veya Diyanet'e soru: Melek'ler rüşvet kabul eder mi?!

“Audi, vide, tace, si vis vivere / Dinle, gör, sus, eğer yaşamak istiyorsan.”
Ak ve/veya F demokrat'lara soru:
"Faziletsiz demokrasi olur mu?!"
...
JEOSTRATEJİK METEO
TC Atilla Kamer:
RUS ANALİST: RUSYA, TÜRKİYE'Yİ AB'DEN KOPARDI !!!
REGNUM ENFARMASYON AJANSI DOĞU ÜLKELERİ BİRİMİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ SİYASİ UZMAN STANİSLAV TARASOV, İMPARATORLUKLAR “YENİDEN İNŞA EDİLMEK ÜZERE YIKILIR” KAİDESİ GEREĞİNCE PUTİN’İN DE ESKİ SSCB’Yİ DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YENİDEN KURMAYA ÇALIŞTIĞINI SAVUNUYOR
ALMANYA'NIN İKİNCİ BÜYÜK BANKASI COMMERZBANK'IN ABD'YE YAKLAŞIK 1 MİLYAR DOLAR CEZA ÖDEYECEĞİ BİLDİRİLDİ. BANKA, ABD AMBARGOSU VE KARA PARA AKLAMA YASALARINI İHLAL ETMEKLE SUÇLANIYOR.
IRAK MALİYE BAKANI HOŞYAR ZEBARİ: IŞİD TERÖR ÖRGÜTÜ PETROLÜNÜ TÜRKİYE’DEKİ ARACILARLA SATIYOR
ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI BRETT MCGURK, SURİYELİ MUHALİFLERE VERİLECEK EĞİTİMİN MART 2015’TE BAŞLAYACAĞINI VE EĞİTİMİN BİR YIL SÜRECEĞİNİ AÇIKLADI.
DİKKATLER 2016 BAŞKANLIK SEÇİMİNE ÇEVRİLDİ!!!
BUSHGİLLER İŞKENCE RESMİ ÜZERİNDEN ABD İMAJINA ZARAR VERDİKLERİ İÇİN CIA TARAFINDAN ‘’İMAJ OPERASYONUNA’’ UĞRUYOR!!! 2016 ABD BAŞKANLIK SEÇİMİNİN GALİBİ ÇAY PARTİSİNİN DE DESTEKLEDİĞİ CUMHURİYETÇİ PARTİDEN RAND PAUL OLACAK!!!
...
DURUM
Fuat Avni, algı operasyonu kapsamında soru şu:
Soru 1. Adı geçen gazeteciler, yazdıkları hangi yorum / haber nedeni ile tutuklanacaklarmış?!
Soru 2. BOP'ta her tülü ihanet'e pisliğe bulaşmış Gülen Cemaati'ni ak'lamak, mağdur / mazlum çerçevesi içine sokmak bu kadar kolay mı?!
Soru 3. PKK'lı gazeteciler, vekiller var, açık seçik yazıp çiziyorlar, nutuk atıyorlar, malum mahlas neden o'nlara dair operasyon senaryosu yazmıyor?! IŞİD'çiler kimler?!
Hasılı:
Algı operasyonu:
Gerçek terör örgütü PKK, lideri, yandaşı, yazarı çizeri ortada; diğer yanda Gülen Camia, hepsi de helal süt emmiş adamlar'a terör örgütü muamelesi çekmek reva mıdır?!
Bilinç yarılması!
Vatandaş'tan istenen gerçek örgüt'le iftira atılan'ı ayırması!
Ekrem Dumanlı, iliştirilmiş mağdur efekti üzerinden gürlüyor.
Su'yun özenle bulandırıldığı ortamda "kahraman" çok!
Türkiye tarihinde bu kadar kolpacı'yı birarada görmedi!
BÜYÜK RESİM ortada: 
Süreç kan'la yıkanacak, kuklanın kuklası kedi'ye posta koyanları, demokrasi mücadelesi verdiklerini iddia edenleri acem barzan sahne'de görmek elzem.
Bu kapsamda; Ekrem Dumanlı'ya soru:
Siz'in camia'nın demokrasi, özgürlük anlayışı nedir, ne değildir?!
BOP'ta AKP'yi neden desteklediniz, Ergenekon kumpas'ında niye rol aldınız?!
İğne / çuvaldız?!
Fehmi Koru, Fatih Çekirge, Çiller, Ağar, Bir'in kankası Alaaddin Kaya'ya soru:
"Aynı su'da iki defa yıkanılır mı?!"
Bu defa su çok derin.
İsrail / İran makas'ı kapsamında boy verin bakalım ayaklarınız yere değiyor mu, değmiyor mu?!
Nokta.
...
Haber şu:
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’e Diyanet Vakfı’nın bütçesinden 1 milyon TL’ye Mercedes S500 model makam aracı alındı.
Yorum şu:
Dünya kıyamet'e gidiyor.
Sınır güvenlik'i kalmamış.
Türkiye yönetilmez halde!
Hazine tamtakır.
Bir zamanlar Özkök, Büyükanıt konuşunca zıplayan dolar, şimdi de Erdoğan konuşunca oryantal yapıyor!
Hal böyleyken...
Devlet'in tepesi lüküs araç içinde saltanat sürüyor.
Yani?!
Allah şaşırtmasın!
Fetva ile "rüşvet"in ak'landığı çağ'dayız.
Batan ülkenin mal'ları bunlar.
Ezcümle:
Yolsuzluk yaygınlaştırılıyor, ayıp / suç olmaktan çıkartılıyor, sus payı!
Nokta.
...
Haber şu:
Eski Bakan Egemen Bağış’ı yolsuzluk ve rüşvet iddialarına karşı, Yüce Divan’da yargılanan birçok eski bakanın ve eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in de avukatlığını yapan Bülent Hayri Acar savunacak. Avukat Acar, “Kemalistim. Randevu alıp geldiler. Benim için basit dava” dedi.
Yorum şu:
Para'nın din'i imanı olmaz!
Kemalist'in karşı darbeci, CIA elemanı tercüman ile ne işi olur?!
"İşimizdeyiz, gücümüzdeyiz"den mukaddem "aman ağzınızın tadı" kaçmasın!
Nokta.
...
Yazı şu:
Akif Beki: HAYRETTİN Karaman, İslam fıkhı dalında hocaların hocasıdır, ilahiyat camiasında çok muteber bir isimdir.
Yorum şu:
Hayrettin Karaman daha fazlasını söyledi ama anlamak istemeyeni hiçbir mantık ikna edemez.
Kitabın adı: Kur'an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali
Hazırlayan: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları
Dağıtım: Turkuaz Sabah Gazetesi hediyesidir.
Hazırlayanlar: 
Prof Dr. Hayrettin Karaman
Prof Dr. Ali Özek
Prof Dr. İbrahim Kafi Dönmez
Prof Dr. Mustafa Çağrıcı 
Prof Dr. Sadrettin Gümüş
Doç Dr. Ali Turgut
(...)
Sayfa 82!
Nisa Suresi!
30. Ayet:
“Kim düşmanlık ve haksızlık ile bunu (haram yemeyi ve öldürmeyi) yaparsa (bilsin ki) onu ateşe koyacağız; bu ise Allah’a çok kolaydır.”
(…)
Ulemaya sorduk.
“Türkiye’de İHTİLAL nasıl olur?!”
Prof Dr. Hayrettin Karaman
Prof Dr. Ali Özek
Prof Dr. İbrahim Kafi Dönmez
Prof Dr. Mustafa Çağrıcı 
Prof Dr. Sadrettin Gümüş
Doç Dr. Ali Turgut
Ulema heyeti fetva verdi.
Aynen yansıtıyorum:
Sayfa 82!
(Karşılıklı rızaya dayanan mal, para, emek, ücret vb mübadele çeşitleri hem fertler, hem de onların teşkil ettiği toplum için faydalıdır; bu sebeple de meşrudur. Rızasız ve haksız kazançlar ise geçici refah ve menfaatler sağlamakla beraber, arkasından isyanlar, İHTİLALLER ve felaketler getirir. Ayet, ‘Başkasının malını’ demek yerine, ‘Mallarınızı’ demek suretiyle, ‘Milli servet’ mefhumuna ışık tutmaktır. Mali haksızlıkların getirdiği felaketlerden birisi ve belki en önemlisi katildir; haksızlıkla ve haram yollardan servet yapmak, fert ve cemiyet olarak adım adım ölüme gitmek demektir. Çünkü; ferdi intikam duygusu, ferdi öldürmelere yol açarken, sosyal sınıflar arası intikam duygusu da SOSYAL PATLAMALAR ve İHTİLALLER’e sebep olmaktadır.)
(…)
31. Ayet:
Eğer yasakladığınız büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir yere sokarız.  
(…)
Sayfa 442:
Yasin Suresi, 52. Ayet:
(İşte o zaman:) 
Eyvah, eyvah!
Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın vadettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler (A) derler.
Ezcümle:
Bu kapsamda cevabını arayan soru şu: 
"Melek'ler rüşvet kabul eder mi?!"
Nokta.
...
Haber şu:
HDP heyetine büyük sürpriz! Öcalan ile Fidan...
Yorum şu:
Almanlar dinlemiş.
ABD de dinlemiş.
NATO haliyle dinlemiş.
Rus'lar da kopyasını almış, maaş'a bağlamış.
Erdoğan'ın özel'i sır değil!
Türkiye yol geçen hanı!
AKP'lilere soracak olursanız, MİT başarılı!
Fidan'ın her türlü özel'i sır, devlet'in özel'i sır değil!
Bu nasıl bir kafa!?
Öcalan diyor ki, dışarıdayken böyle bir önemim yoktu, İmralı'da değerlendim.
Değerlendiren kim, Fidan kafası!
Ne zaman Fidan'a dair bir haber okusam gözümün önüne, çatısı olmayan üç duvarı yıkık viraneler içindeki yatır'lar gelir.
Diriyken hayrı olmayanın öldüğünde kime ne hayrı dokunsun ayrı hikaye.
Misal bu misal emsal başka!?
Madem Fidan bu kadar mühim, başarılı bir adam neden Türkiye güven'de değil ya da madem Türkiye'yi bürokratlar yönetecek, Erdoğan ve/veya Davutoğlu çekilsin, Davutoğlu başkan olsun!
Çıraklığını yapmadığın iş'in usta'lığına soyunmayacaksın, bu bir.
İki, Fidan üzerinden Alman istihbaratı Türkiye ile oynuyorsa, yol'un sonu ortada. 
Üç, Fidan'ın özel'ini sır kapsamına alanlar, Fidan'gillerle mi kafa buluyor yoksa AKP'nin IQ'suna mı dikkat çekiyor!?
Dinlenmeyen, izlenmeyen, şantaja maruz kalmayan, enerji bazlı rüşvet üzerinden av'lanmayan ne kaldı?!
MİT, PKK'dan sorumlu ünite oldu.,
Yeni Mahalle, Kandil, Erbil, Diyarbakır "kardeş şehir"!
Şimdi sıra geldi, şehrin altın anahtarını takdim merasim'ine.
Nokta.
...
Haber şu:
Sözcü'den açıklama; Kavganıza bizi bulaştırmayın!
Sözcü gazetesi, bugünkü ilk sayfasından bir açıklama yaparak iktidar ile cemaat arasındaki kavgaya bulaştırılmak istendiğini belirtti.
'Sözcü'yü kendi kavganıza bulaştırmayın' başlığıyla bir açıklama yapan gazetede, "Sözcü paralel de değil, yandaş da değil, candaş da değildir... Sözcü, Atatürk İlkeleri'nin yılmaz savunucusu, laik Cumhuriyet'in cesur bekçisi ve  halkın haber özgürlüğünün takipçisidir" denildi.
Yorum şu:
Hem Atatürkçü'yüz diyorsunuz hem de ticani, narko kavgasına bulaşmayız diyorsunuz!
Madem korkuyorsunuz, medya'da ne işiniz var?!
Sözcü, Atatürk ilkelerinin "yılmaz" savunucusu ise Türkiye neden bu halde!?
"Mış gibi" yaparak ne Türkiye kurtulur ne de Sözcü'nün patronaj'ı yırtar.
Hasılı:
Gaz alarak nereye kadar!
Anlaşıldığı kadarı ile buraya kadar.
Hayat memat nüans şu:
Sözcü'nün patronaj'ı da, İsrail / İran makas'ında.
Nokta.
...
Haber şu:
İntihar eden işadamı Mete Mustafa Tiryakioğlu ardında iki mektup bıraktı. Mektuplarda eşine “Soner’in bana 40 milyon borcu var” demiş, Soner’e de “Can dostum” diye hitap etmişti. Borçtan şüphelenen polis Soner’i dolandırıcılıktan yakaladı.
Yorum şu:
Düşman kazık'ı yoktur, dost kazık'ı vardır.
Kaybetmeden nelere sahip olduğunuzu bilemezsiniz.
7 ölümcül günah'tan biri, açgözlülük.
Nokta.
...
Haber şu:
KADIKÖY'de lüks bir cip bariyerleri aşıp taksiyle kafa kafaya çarpıştı. Kaza sonrası cip sürücüsü hayatını kaybetti, 2 kişi de yaralandı.
Yorum şu:
Eskiden jeep'ler güvenli diye tercih sebebi idi.
Yeni üretilen jeep'lerde görüldü ki, fiber teneke. 
Lüks jeep'ler de güvenli değil!
Nokta.
...
Haber şu:
"Sen uyurken sevgilimle birlikte oldum"
İzmir’de kocası H.A.’dan (35) boşanan N.S., bir gün sonra telefon açtı ‘pişkinliğin bu kadarı da pes’ dedirten bir itiraf yaptı.
Kütahya'da oturan 41 yaşındaki Yılmaz Kılıç, internetteki sosyal paylaşım sitesinden tanışıp arkadaş oldukları 38 yaşındaki Nursel Ateş'i evde içki içerken çıkan tartışmada bıçaklayarak öldürdü.
Yorum şu:
Kanal D haberde izledim, haftaya kadın cinayetleri ile ilgili araştırma yayınlayacaklarmış.
Sebep / sonuç ilişkisine bakmadan, sosyo - kültürel özellikleri bilmeden, "kadınlar ölmesin" demek, sabahlar olmasın demekle eş'mana.
Misal:
Kadın, sosyal medya üzerinden tanıştığı erkekle buluşuyor.
Çapkınlık yapıyor.
İş yatak faslına gelince soyunurken soruyor:
"Benim hakkımda ne düşünüyorsun?"
Erkek cevap veriyor:
"Güzel kadınsın!"
Kadın üsteliyor: 
"Karın aynı şeyi yapsa ne dersin?"
Erkek hiddetleniyor:
"Benim karım öyle şey yapmaz!"
Kadın cevap veriyor:
"Ne o yoksa sen beni orospu mu sandın!"
Erkek cevap veriyor:
"Kapa çeneni!"
Kadın kendi durumunu kurtarmak için saldırıyor:
"Belki de şu an karın sevgilisi ile birliktedir, seninle benim yaptığımız işi yapıyordur."
Adam'ın kan beynine hücum ediyor ve kadın'ı bıçaklıyor, istemeden de olsa, ağır tahrik altında ölüme sebebiyet verme!
Oysaki, kadın'ın demek istediği şu:
Tv'lerde falan çapkınlık, sex & city vb izliyoruz, kadın'lar istedikleri ile seks yapıyor, kendimi kötü hissediyorum, bana fahişe olmadığımı hissettirecek bir şeyler söyle!
Özenti hayatlar.
Çürüme.
Hasılı:
Koca kahrı çekmek istemeyen kadın, sosyal medya aracılığı ile erkek ararken baş'ını belaya sokuyor.
Azrail'e davetiye.
Tanımadığı, ailesini, kültürel özelliklerini bilmediği erkek ve/veya kadın fark etmez, her iki taraf için de riskli ilişki.
Aldatma'yı, namus cinayetlerini kanun'la yasaklamak mümkün değil!
"Sen uyurken sevgilimle birlikte oldum" sözü başlıbaşına tahrik sebebi.
Cinayet işleyenler bu işi ilk defa işlediklerine göre, cin'net hali.
Ayşe Arman rol model cinayetler dediğimiz bu!
Öldürme, yol ver gitsin, Allah'ında bulsun demek de var ama sosyal çevre ortak ise "senin hatuna falanca atlıyor" denilince netice ortada.
Kaldı ki, günümüz dünyası gizli kamera ile ses, görüntü kaydetme, şantaj dünyası.
Bir de işin bir başka ölümcül yönü.
Ezcümle:
Öldürmek suç, ne var ki, yatağa kiminle girdiğini bilmeden ilişki yaşamak, ölüm'e davetiye çıkartmakla eşdeğer.
Yasal güvence başka, sosyo kültürel doku başka, güvenlik bambaşka mevzuu.
Kanal D bakalım konuyu nasıl işleyecek, bizi nasıl nur'landıracak?!
Sosyal medya üzerinden çapkınlık yapanlar da güven'de değil.
Nokta.
...
Final Süreç'i: Erdoğan konuştu, Dolar oryantal yaptı?!
...
OKUR SORGUSU?!
E. Çakır:
Film tavsiye (Sn. Mahmud; filmi izlerseniz muhakkak ki yorumunuzu da bekliyoruz): 
Elcevap:
Sayın Okur;
Kayıp Kız – Gone Girl 2014 
Konusu: Amerika'nın Missouri eyaletlerinden birinde sıcak bir yaz sabahı, Nick ve Amy evliliklerinin beşinci yıl dönümünü kutlamaya hazırlanmaktadırlar. Fakat o gün Amy aniden ortadan kaybolur. Geri dönmeyince, polisin gözünde kocası Nick tüm şüpheleri üzerine çeker. Nick'in ise kafası karışmıştır çünkü üst üste rüyalarında karısı Amy'yi vahşice öldürdüğünü görmektedir. Nick masum olduğu konusunda ısrar etse de çevresi yalanlar ve ihanet ağlarıyla kuşatılır. Amy'nin hayatta olup olmadığı büyük bir muammadır...
Yapımcılarından birinin güzel oyuncu Reese Witherspoon olduğu filmin yönetmen koltuğunda David Fincher oturuyor. Başrollerde ise Ben Affleck ve Rosamund Pike bulunuyor.
Film hakkında birkaç not:
Gördüklerinin yarısına!
Birinci Boyut:
Sosyo - psikolojik boyut!
Kapitalizm!
Pazarlama deha'sı.
Ailesi, kızlarının üzerinden para kazanmış.
Acımamışlar, sadece inek sağar gibi sağmışlar.
Para her şeydir demişler.
Mükemmel küçük kız'ın arka yüz'ünde hasta bir çocuk var. 
Psikopat.
"Kahrolası Muhteşem Amy!" diye tanımlıyor filmin başrol'ünde oynayan karakter kendini.
Akademik kariyer "mükemmel" de olsa, BOP'un CEO'ları gibi hasta.
Çift kişilikli ve/veya iki yüz'lü.
Yani?!
Kız aslında çocuk'ken kendi içinde kaybolmuş.
Evlilik konusuna gelince:
Kapağına bakıp, içerik hakkında fikir sahibi olmadan kitap satın almanın neticesi.
"Başarılı evlilik nedir, ne değildir" hususunda ahkam kesecek durumda değilim.
Özel hayat faslı, özel gündem dışı.
Fakat, başta ABD olmak üzere tüketim'in bireysel'leşmenin tavan yaptığı yükseldiği coğrafyalarda, bu kadar çok boşanan var ise hoşlanmak yani seks tercihi ile evlilik'in aynı manaya gelmediği aşikar.
"Boşanma Muamması" isimli film'de bu nüans'a dikkat çekiliyor.
Film'in sonunda minik söyleşiler var, nerede ise evli anne / baba yok, çocuklar da evlenmeyi düşünmüyor.
Tüketen Batı toplumu için ciddi bir problem, aile kurumu yok oluyor, çöküş.
Bizde de benzer bir tablo var, evlilik kurumu'nun yükünü taşımak isteyen beyaz yakalı azalıyor, yek gecelik ilişkiden mukaddem takılma moda'sı.
Film'de erkeksileşen, tuttuğunu koparan kadın figür'ün hastalıklı halleri var.
Erkekler için seks her şey, kadın'lar için ise hiçbir şey.
(...)
İkinci boyut:
Kadın'ın kaybolması ile medya'nın hadise'yi yansıtış biçimi devreye giriyor.
Medya'nın aktarıcıları gerçek ile ilgili değil!
Kitleler de aynı şekilde!
Gerçek'ten ziyade "pembe dizi" şeklinde yansıtılan kurgu'yu herkes satın alıyor.
Mağdur kadın, acımasız koca yansıtması.
Oysaki film'de kadın'ın delilleri nasıl ürettiğini anlattığı sahne çok açık:
Kendi kendine zarar verip nasıl mağduru oynadığı, hamile kadın idrarından nasıl hamile belgesi üretip polis'i kandırdığı, eşi adına yaptığı alışverişler, imzalatılan onay belgeleri vb.
Hepsi de Ergenekon kumpas örgüsü hakkında fikir veriyor.
Özden Örnek'in adına tutulan günlükler gibi kurgu bir günlük de var film'de. 
Gereksiz bir gülüş, bakış "negatif algı"nın oluşması için yeterli ve hatta gerçeğin önüne geçebiliyor.
Nezaketen verilmiş bir poz, baş'a bela olabiliyor!
Eskiden kabalık sayılan şeyleri, bugün güvenlik için yapmak elzem!
Tanımadığınız biri ile tek karelik fotoğrafa da hayır!
Kitleler'in algısı için değişik çıtalar var: 5 bin TL, 5 bin Dolar çıtası genel algı için üst limit.
Toplumları yönlendiren algı operasyonları yapanlar bu limit'ler üzerinden yapıyor.
Ortalama öğrenim, tüketim, ahlak değerleri vb.
Rakam daha yukarı çıktıkça işin şekli, içeriği, ahlak anlayışı değişiyor.
Para ile satın alınan her şeyi almanın, teklif sunmanın haz'zı.
Film'de verilen mesaj çok açık:
Kitleler artık gerçek'le ilgili değiller, dizi izlemekten yorgun beyinler, dizi gibi haberler, aktarımlar istiyor.
Tepki vermek için kitleler sebep arıyor, mum ışığında bahçede kayıp kadın'ı bekleyiş gibi.
Kim rolünü daha iyi oynar ise onu desteklemeye hazır bir izleyici / seçmen kitlesi.
Nitekim kadın'ın üstü kanlı bir şekilde ortaya çıkışı ile koca'nın üzerindeki katil damgası bir anda ortadan kalkıyor, kimse hüküm verirken hata yaptık demiyor, kurgu'nun devam etmesi için herkes seferber.
Kadın ise her aşamada eşi ile pazarlık yapıyor.
Polis'teki sorgu'da kadın en kolay işin kurt'larını avlıyor.
FBI'ya görmek istediği algı'yı satıyor.
Şeytan'ın gör dediği ile ilgilenen yok.
Herkes üretilmiş gerçeklik üzerinden kendi illüzyonunu yaşıyor!
(...)
Üçüncü Boyut:
Adalet boyutu.
Günümüz dünyasında da artık yargı'nın karar alma süreci içinde medya da var!
Medya'nın oluşturduğu algı, yasaların üzerinde.
Avukat da gerçek olanla olmayanın altını çizip, yüksek ücret'ine dikkat çekiyor.
Özetle, "haklı olan değil iyi oynayan kazanır" mesaj'ı geçiliyor.
En iyi nokta'da al sat'a dayalı bir adalet işletmesi anlayışı.
Adalet isteyen eder'ini öder, mesajı var.
(...)
Dördüncü Boyut:
Kitleler de gerçek'le ilgili değil!
Nüans şurada:
Gerçekten ziyade, hakikat'in yansıtılış şekli ile ilgililer.
Doğru yansıtıldığı sürece haksız'a prim veren şeytani bir düzen bu!
İyi kurgulandığı sürece kendisine sunulanın arka plan'ını merak etmeyen, daha fazlasını istemeyen afyon'lanmış bir "izleyici" kitlesi.
Ağlayan'a acıyor, ağlatan'a kızıyor ama sormuyor:
Ağlayan haklı mı ya da ağlatan haksız mı?!
"Tamam adam öldürmedi ama güldü" diye özetlenebilecek bir eleştirel bakış açısı bu!
Sığ.
Film'de kadın'ın özel bir yeteneği yok, iyi oyuncu, dikkatli.
Gerçek suça bulaşmış olanları kandıramıyor, onlar kadındaki tüm açıkları yakalıyor ve hatta soyuyorlar. 
Kanmak istemeyeni kandırmak mümkün değil!
Tv'ler niçin var, 24 saat bitmeyen yayın akışı.
Algı kör'lüğü, beyin'ler "enformasyon akışı"ndan yorgun vs.
GP, 72 günde 7,2 oy aldı, istihbari operasyon üzerinden AKP Türkiye'nin dam'ına iliştirildi.
Vazifesi de, BOP'ta akacak müslüman kanı kapsamında cuma namazlarındaki protestoları önlemek'ti.
Nereden nereye!?
(...)
Beşinci Boyut:
Kadın ve Erkek arasındaki ilişki.
Güçlü olan kazanıyor, iyi oynayan ip'i göğüslüyor.
Kadın, kazanmak için öldürmekten çekinmiyor, adam'ın ise sınırları var.
Kendi çapında öğrencilerini avlıyor, kandırıyor ama çift kişilikli histerik kadın'a yeniliyor.
Gülen / Erdoğan kavgasına böyle bakmak da mümkün.
Kaldı ki, film'de kadın, rahmi tecavüzden zarar görmüş algısını / dokusunu oluşturmak için vajinasına mantarı çıkarılmamış şarap şisesi sokuyor.
Kazanmak için oyun'u kuralına göre oynuyor.
Bu kapsamda, Kedi / Fare HAARP'i rekabetinde, ip'i göğüslemek isteyen neresine ne sokar, izleyip görmek de mümkün.
Sözün özü:
Bakmak ve görmek.
Algı operasyonu!
Bir tren kompartımanında yalnız bir Amerikalı büyükanne ile genç ve güzel kız torunu, İngiliz bir subay ve bir de Alman (Nazi) Subayı vardır.
Tren karanlık bir tünelden geçerken kompartımanda bir öpüş ve bir tokat sesi duyulur.
Tren, tünelden çıktıktan sonra kimse konuşmaz ama herkesin aklından farklı farklı düşünceler geçer; şöyle ki:
Büyükanne kendi kendine, “Ne iyi bir torun büyütmüşüm, kendisine sahip çıkabilecek güçte. Onunla övünüyorum!” diye iç geçirir.
Kız torun da, “Büyükannem bir öpücüğe kızmayacak kadar yaşlıdır. Ayrıca adamlar da kibar. Büyükannem böylesine şiddetli tokat atmasına şaştım” der.
Alman (Nazi) Subayı ise şöyle iç geçirir; “Şu İngilizler ne zeki insanlar! Kızı öpüyorlar ve tokadı öbür adama yediriyorlar!”
Bu sıradaysa İngiliz Subayı, kendi kendine sessizce gülmektedir; “Ne zeki adamım! Kendi elimi öptüm ve Nazi’yi tokatladım!”
Yani?!
Gördüklerinin yarısına, duyduklarının hiçbirine.
Hasılı:
Hayatta hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
Bakmak ve görmek.
Seçilen yol, kişinin kader'idir.
Film'in sonunda, çapkın koca, kader'ine razı oluyor, 'şeytan kadın'la evlilik oyun'una devam kararı alıyor.
Neden?!
Çıkış'ı olmayan yol!
Kadın'ın senaryosu sağlam artı gerçeğin ortaya çıkmasının önünü FBI tıkamış, polis istese de soruşturamıyor, vatandaş kadın'ın hikayesinden memnun, "muhteşem" mutlu karı koca tablosunu satın alıyor.
Gerçek'likten rahatsız olan sadece ucu kendine dokunan erkek ve çevresi!
"Gerçeklik algısı"nı değiştirmek isteyen, kan dökmekten çekinmeyen kadın örneğinde olduğu gibi dökülecek kan'dan korkmayacak.
Kadın'ı kendi algısı içinden tasfiye edecek.
Nüans şurada:
Kurgusu sağlam olmayan hiçbir hikaye satmaz.
Birebir gerçek olsa da realite bu.
Günümüz dünyasının en büyük silah'ı medya!
Kitle gerçeklerle ilgili değil, "görünen gerçeklik"in yansıtılış şekli ile ilgili.
Kandırılmak istemeyen'i kimse kandıramaz, yeter ki, illüzyon'a aynı estetik üslup'la dikkat çekilsin.
Libya'da Kaddafi, Irak'ta Saddam gitti demokrasi gelmedi.
İran da İsrail de demokrasi ile yönetilmiyor.
Barzani de Öcalan da Gülen de Erdoğan da demokrat değil.
Tv üzerinden oluşturulan algı, "pembe demokrasi, adalet, medya, tüketici" algısı.
Kaldı ki, kadın kendi senaryosuna sadık, kendini öldürüp suçu kocasının üzerine yıkacak kadar rijit, algı yönetiminden haber'dar..
Böyle bakmak da mümkün.
Selamlar.
HM
...
Ve...
Son olarak...
NOTAM.
Dünya güven'de değil.
Türkiye de güven'de değil!
Laik,Atatürk Türkiyesi güven'de değil ise hiçbir yer güvenli değil!
Parçalanmanın eşiğindeyiz.
Sir Özel.
Sen öldün.
Fidan, sen de öldün.
Erdoğan, sen zaten ölüsün.
Davutoğlu, sen ibretlik ölüsün.
Hisarcıklıoğlu, Aygün, Gökçek, Çağlayan, Gül, siz'ler de ölüsünüz.
Özkan, Sarıgül, Kılıçdaroğlu, Destici, Bahçeli, Doğan, Şahenk vb, siz'ler de öldünüz.
Türkiye'nin bu hale gelmesinin sorumlusu siz'lersiniz!?
Gaflet, dalalet ve hatta ihanet.
Sözün özü:
BOP'un final'inde bir mezar kazıldı.
O mezar'ın içine ya bu vatan'ı bölüp parçalamak isteyenler ilk elden girecek ya da vatan'ı parçalamak isteyenlere yol açanlar'ın, kelle'leri tek tek düşecek.
İsrail / İran makas'ında hayat memat nüans burada.
Oyun bitti.
Şimdi yeni oyun başlıyor.
Meteo: 28 Şubat çarpması.
HAF.
Nokta.

13 Aralık 2014
Hayrullah Mahmud

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder